info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
32.5096
Dolar Satış
:
32.5682
Euro Alış
:
34.6254
Euro Satış
:
34.6878
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Gönülden Esintiler - 2

MEDİNEİ MÜNEVVERE
( 4.10.1982 )
 
YA RASULÛLLAH
 
Yüzüm yok iken geldim kapına. 
Gönül rüzgârı savurdu katına. 
Binmiş idim ben sevgi atına. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
 
Senin ismin ile çarpar kalbim.
Gözetmessen nolur benim halim.
İsmini anmadan durursa kalbim.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah 
 
Ravzana aldın bu günahkârı. 
Yitirmiştim ben ezelden arı. 
Günahımı yüzüme vurma bari. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
 
Sana lâyık olamadım bir türlü.
Ağlar gözlerim geceli gündüzlü.
Kalbim temizlenmedi pürüzlü.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah 
 
Gönlüm köşesinden çıktı bir ışık. 
Ben sana belki ezelden aşık. 
Sensin bütün cihanda tek maşuk. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
İsmini anmadan geçmez anım.
Sana kendimden daha yakınım.
Gönülden gönüllere akanım.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah 
 
Sevgin kalbimde yanıyor her an. 
Gözlerimden akan yaş değil kan. 
Cemalini gösterdiğin zaman. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
                        Senin çün bu alemde cümbüş var.
Cümleler dosttur kalmamış ağyar.
Sana kâinat olur hep bakar.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Huzuruna vardım girdim ravzana. 
Anlayamassam seni vah bana. 
Feda olsun varlığım hep sana. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
 
Gafletle geçiyor şamu seher. 
Seni bilmek ne zormuş meğer. 
Seni anlamadan gidersem eğer. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Hicret ettin Mekkeden Medineye. 
Bende ederim Hicret içeriye. 
Kazancımız kalmassa geriye. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Başımı koydum ezelde önüne. 
Hesabım kalmasın mahşer gününe. 
Yüzümü tuttum hep senin yönüne. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Kölen olsam hep kapında kalsam. 
Lutfundan manâ gülleri  alsam. 
Varlığımla seni anamassam. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Aciz ve de naçiz biçareyim. 
Baştan  aşağı harab yareyim. 
Ciğerim delik pare pareyim. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Lütfetmessen nolur benim halim. 
Yalvaracak güçte değil kalim. 
Geçiyor günler gafletle daim. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Görüpte cemalin veririm can. 
Sana Salât'u selâmlar her an. 
Aşkındır yine gönlümde yanan. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Bir nefes ayrılsam ona yanarım. 
Mecnunum yine kalmadı kararım. 
Gönlümdesinde neden ararım. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Seni anmak hayat verir bana. 
İçeyim aşkını kana kana. 
Eylerim niyaz kalmasın sona. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
Davetin ile Ravzana geldim. 
Lâyık değil iken selâm verdim. 
Zahirde olsa lutfuna erdim. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
 
Sensin alemde varlığa sebeb. 
Ey gönül darılma edeb edeb. 
Düşersemde bir gün gaflet edip. 
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
 
-----------------------------
 
MEKKEİ MÜKERREME
 
( 16. 9.1982 )
 
KÂBE'DE SEYR
 
Kâbeyi seyrettim bir nice zaman
Zuhur eden hakikatler çok yaman
Can'mı cananmı'dır yoksa yanan
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Keskince bir bak kapı yönünden  
Haber verir sırrın (ama) halinden  
Her şey konuşur Rabbin dilinden  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Salınır beyaz giymiş gelinler gibi
Örtüsü yazılmış inciler gibi
Seni gören göz olur sevgili
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Tavaf başlar Hacerul esvedden  
Yavaş yavaş geçilir makamı İbrahimden  
Durulmaz orada insan selinden  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Belirir rüknü  Iraki kuzey köşede
Gelinir rüknü Şamiye batı köşede
Daha sonra rüknü Yemani güney köşede
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Dört köşededir dört işaret  
Şeriat tarikat hakikattir marifet  
Boşa geçirme vaktini kendini arif et  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Yedi tavaf derler etvarı seb'adır
Menziline varmağa hakikat yoludur
İnsan mihverinde dönmeğe koyulur
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Birinci tur nefsi emmareden geçilir  
İkinci tur nefsi levvameden geçilir  
Üçüncü tur nefsi mülhimeden geçilir  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
 
 
 
Dördüncü  turda  başlar  mutmainne   hali  
Beşinci turda Radiyeye denir beli  
Altıncı turda olursun Merdıyyeli  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Yedinci turda Safiye zuhur eder  
Kalmaz gönülde üzüntü keder  
Rabbin senide örtüde gizler  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Hüccac döner tam bir vecd ile  
Beyazlar giymiş kefenler ile  
Bu hale hayret eder Melekler bile  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Bir zaman ezan okunur durur tavaf  
Az sonra sakinleşir etraf  
Fevelü Vecheke Şetral Mescidil Haram  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Namazda bütün Kâbeye döner hacılar  
Kalmaz hatırda akraba dost ana bacılar  
Kendi varlıklarından yeni doğanlar  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Sende gir o örtünün hemen içine  
Seyret alemi koy biçimden biçime  
Mahrem ol seni nefsinden çekene  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Kâbededir İnsan hakikati vahdet sırrı  
Bu öyle bir duygu ki zahirden ayrı  
Nasıl açılır sırrı bundan gayrı  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Kâbenin baş harfi keftir ortası ayın
Sonunda ba vardır iyi anlayın  
Dikkat edip gaflete dalmayın  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Kef künden gelir kelimden gelir  
Ayn aynından gelir gözden gelir  
Ba ise birlikten beraberlikten gelir  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Vahidiyetten kudrete geçti ol dedi  
Hemen ayn oldu göz ile gördü  
Ba ile de hemen birliğini anladı  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Kimi ağızdan ağlar kimi gözden bakar
Gönüllerin  hepsinden coşarak  akar  
Kimi aşık kimi  maşuk rol yapar  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
Ortada durmuş naz eder sevgili  
Bu is yeni değil ezelidir ezeli  
Kendi varlığımızı bildik bileli  
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
 
-----------------------------
 
( 22. 9.1982 )
 
SAİY'DE DÜŞÜNCE
 
 
Hac niyetiyle MEKKE'ye gelen kişi. 
Ravzayı ziyarettir hemen ilk işi. 
Kimse durduramazki bu gidişi. 
Yaradana karşı gelmek olur mu?
 
Sonra gidilir Kâ'beye başlar tavaf. 
Dönerler çağrışırlar Yarab af af. 
Türlü renkli İnsanlar olur bir tuhaf. 
Hakkın huzurunda renk ayrımı olur mu?
 
Tavaftan sonra hemen geçilir Saiy'e. 
Safa içün yürünür ileriye. 
Az sonra çıkarsın safada tepeye. 
Nereye çıktığını bilmemek olur mu?
 
SAT gönlünde huzur ve safa halidir.
Sırrın saflaşması baka halidir.
Fe ise Hakta fani olmaktır.
Bu hali duymamak bilmemek olur mu?
 
Saiy için Safadan çıkarsın yola. 
Hızlı yürünür yolda verilmez mola. 
Yeşil direklerde yapılır hervele. 
Hervelenin aslını bilmemek olur mu?
 
Nihayet varılır karşıda Merveye. 
Bağzılar yürürler geçerler ileriye. 
Dönülmez başlanan bu işten geriye.
Mervenin aslını bilmemek olur mu?
 
Mim Makamı Muhammeddir iyi anla. 
Rı rahmettir dağılmadan hemen topla. 
Vav ile verilir lütf geri kalma. 
Bu lûtufları toplamamak olur mu?
 
Birinci Şaftta nefsi Emmareden kaç. 
Gönlünden manâ alemine bir kapı aç. 
Varlığına aldığın nurları saç. 
Bu nurları hiç bilmemek olur mu?
 
İkinci Şaftta Levvameden uzaklaş. 
Gözünde olsun her zaman akan yaş. 
Bunları kendine hâl yap yavaş yavaş. 
Kâl'den geçmeden hale ermek olur mu?
 
Üçüncü Şaftta Mülhimeden'de geç.
Gönlünde doğacak huzuru lûtfu seç.
Manâ aleminin kapılarını aç.
Kapıyı açmadan girmek olur mu? 
 
Dördüncü Şaftta Mutmainneye yaklaş. 
Ruh ilen Nefsini ediver kardeş. 
Sırrına olurlar ikiside yoldaş. 
Sulh yapmadan hakka varmak olur mu?
 
Beşinci Şaftta gelir Radiye hali.
Gözün aç bu halleri kaçırma bali.
Korkma sakın devam et olmassın deli.
Korku ile yapılan tamam olur mu? 
 
Altıncı şaftta kabul olur amelin. 
Durmadan Hakkı söyler gönlün ve dilin. 
Hak için açılır alır verir elin. 
Bu el dil gönül Haktan gayrı olur mu?
 
Yedinci Şaftta sondur yapılan Saiy. 
Gönlünü dinle sana senden gelir Vahiy. 
Yaptıklarını  anladınsa  ya Ehiy. 
Celâl ve Cemâl zuhurunda perde olur mu?
 
Merve tepesinde biter Saiy'nin sonu. 
Üç koşmak dört yürümek sandınsa onu. 
Tekrarlama yeniden bu İlâhi oyunu. 
Suret ehlinin yaptığı şey olur mu?
 
Yeşil direklerde yapılır Hervele.
Kudretini izhardır iyi bil hele.
Böyle güzel hâl bir daha gelmez ele.
Bu halleri suretten sanmak olur mu?
 
Saiy'nin SE'si bilki Sekine halidir. 
Her şeyde Sükünet ve huzur iledir. 
Burada hitap göz ile gönüledir. 
Gözsüz ve gönülsüz bu işler olur mu?
 
 
 
 
Saiy'nin Ayın'ı gören gözdür bakana. 
O gözlerden gönüle bakan bakana. 
Manâ aleminde gülleri kokan kokana. 
Yaklaşmayıp uzak durmak olur mu?
 
Saiy'nin ye'si Yakiyn ehli  olmaktır. 
Hakkı her yerde ve kendinde bulmaktır. 
Sırrı  tevhide  hem  Vahdete   dalmaktır. 
Bu hallerde ölüpte kalmak olur mu?
 
Ey can bu haller Sıret ehli içindir. 
Suret ehli bilmez geçiş niçindir. 
Yaradan göstermiş en güzel biçimdir. 
Bu hallere gaflet ilgisizlik olur mu?
 
-----------------------------
 
 
( 19. 9.1982 )
 
 
BEYTULLAHTA TEMAŞA
 
 
Yürüdük hayli geldik babul fetha  
Buradan girilir hakikati İnsana  
Kendini bul zatınla birleş eyle temaşa  
Sen o kapıyı yol mu sanırsın?
 
Gönül kapısıdır hemen girdim içeri  
Sanki o anda alem yaşıyor mahşeri  
Kendilerinden geçmişler bırakmışlar işleri  
Sen o mahşeri yarın mı sanırsın?
 
Yürüdüm ileriye indim düzlüğe  
Öyle bir coşku ki hacet yok sözlüğe  
Burada neler verilmez aynel yakiyn gözlüğe  
Sen o hali bu gözle görebilirmisin?
 
Düz zemin alemi şehadettir anlayana  
Orada her an mahşerdir kavrayana  
Dilediği verilir isteyip ağlayana  
Sen o alemi hayal mi sanırsın?
 
Kimi uzanmış yere akşamdan yorgun  
Kimi oturur dönmekten yüzü solgun  
Kimi döner döner bir garip dalgın  
Sen onları kederli dertli mi sanırsın?
 
Az ilerde makam'ı İbrahim işarettir cana  
Hacerul  esved candır Hüccac'a  
Hacılar içerler zem zem'i kana kana  
Sen bu zem zem'i sade su mu sanırsın?
 
Bir kısım insanlar inerler düze  
Girerler semaya adeta yüze yüze  
Gizli kalmaz bu işler gören göze  
Sende gözünü göz mü  sanırsın?
 
Alemde böyle bir sel düşünülemez  
Bir benzerine dahi erişilemez  
Bir yenisi yapılmağa girişilemez  
Sen onu her hangi bir hâl mi sanırsın?
 
Gökte beytul mamuru tavaf eder Melekler  
Yerde beytul haramı tavaf eder insanlar  
Aradaki farkı anlayanlar anlasınlar  
Sen İnsana neyin geldiğini bilirmisin?
 
Yedi tavafı raksı şaftı bitirenler  
Merdivenlere yürüyüp direklere gelirler  
Burası alemi Melekuttur bilirler  
Sen orasını kubbeli direkler mi sanırsın?
Alemi melekût kırmızıdandır renkleri  
Sükûnetle oturur oranın sakinleri  
Seyrederler alemi şehadete geçenleri  
Sen onları ölüler mi sanırsın?
Dizilmiş ismi celâl levhalarla sıraya  
Direkler taşıyor kubbeleri gelmiş bir araya  
Sanki köprü kurulmuş ruhlar aleminden karaya  
Sen o köprüyü su için mi sanırsın?
 
Her ismi Celâl bir esmanın mazharı  
Bu isimlerdedir Hakkın bir çok esrarı  
Hükmünü yürütür  Rahman verir  kararı  
Sen bu kararları Ruhtan mı sanırsın?
 
Her bir boşlukta asılmış dönüyor pervaneler  
Sanki alemi Melekutta semada Melekler  
Sıra beklemekteler onlarda tavaf edecekler  
Sen bu tavafı kendilerinden mi sanırsın?
 
Bu kat alemi Melekût mazharıdır  
Sonra alemi şehadete geçer zuhur izharıdır  
Orada her yapılan kişinin tam kârıdır  
Sen o yapılanları kuldan mı sanırsın?
 
Melekût'a  geçenler Ceberuta varırlar  
Kendilerini Sıbgatullaha boyalı sanırlar  
Bir müddette bu katta kalırlar  
Kalanlara kim izin verir bilirmisin?
 
Üçüncü alemin beyazdandır nurları  
İsmi celâl sonsuzdur süslemiş  duvarları  
Bu alemin sakinleri Ruhlaşmış duyguları  
Sen bu suretleri beşer mi sanırsın?
 
Tavanı  tutan  direkleri  sayısızdır  
Buraya çıkanların hayreti sonsuzdur  
Buranın da direkleri durmadan dönmektedir  
Sen bu alemi yersiz mi sanırsın?
Hakikat'i Muhammedi denir bu aleme  
Kendi zevkinde her an doyulmaz seyrine  
Nasıl gaflette kalır gelmessin kendine  
Sen bu alemi hayal mi sanırsın?
Her şeyin zuhuru onunla başlar  
Gönlünde kurumuş akıtmadığın yaşlar  
Kaab'ı kavseyn den de geçmiş kaşlar  
Sen bu aleme şaşı mı bakarsın?
 
Daha yukarısı alemi Lâhuttur sonsuz  
Bütün bu işler ondan gelir olmaz onsuz  
Kişi kendini bedensiz bulur ansız  
Sen bu alemi yerde mi sanırsın?
 
Öyle bir mavilik ki siyaha yakın  
Başınızı kaldırıp tekrar tekrar bakın  
Bütün alemlerde hemen var olun  
Bu var oluşu beşerden mi sanırsın?
 
Yedi minare her an yükselir Lâhuta  
Kişi  alemi  dolaşmalı  girmeden  tabuta  
Eğer ölmek var ise yine sonunda  
Sen onu yaşamak mı sanırsın?
 
Yedi minarede çift şerefelidir  
Zahir batın remz ile işaretlidir  
Evvelde de ahırda da beşaretlidir  
Sen işaretleri boşuna mı sanırsın?
 
Yedi minare Sıfat'ı subutiyedir  
Bu sıfatlar mülk aleminde zahirdir  
Bunlarla zuhur eden çok çok nadirdir  
Sen bu Sıfatları sözde mi sanırsın?
 
Birincisi hayattır her şey ona bağlı  
Cümle varlık ihtiyacına sevdalı  
Gaflet ehli göremez gözler bağlı  
Sen o gözü bakar görür mü sanırsın?
İkincisi ilimdir her zuhurda lüzumlu
Bütün zuhurlar bir biriyle uyumlu  
Cümle katreler vazifesinde duygulu  
Sen o zerreleri cahil mi sanırsın?
 
Üçüncüsü iradedir onsuz olmaz  
İrade ise kudretten geri kalmaz
Kudret ise melikiyetten ayrılmaz  
Sen o iradeyi ayrı mı sanırsın?
 
Dördüncüsü sem'idir her şeyi duyar  
Bütün varlıklarda duyduğuna uyar  
Sende kulağını edersen hemen ayar
Duyduğun her şeyi gayrı mı sanırsın?
 
Beşincisi basardır her şeye bakar  
Gözlerden gönüllere coşarak akar  
Masiva var ise hiç bırakmaz yakar  
Sen o bakışı kuldan mı sanırsın?
 
Altıncısı kelâm'dır o kelâmullah  
Duyup söyleyene derler kelumullah  
Musa ile ayan oldu bu zikrullah  
Sen o kelâmları gaibden mi sanırsın?
 
Yedincisi kaimi bu nefsihidir  
Nefsiyle durur elbet ebedi kaim  
Sen onu böylece zikret düşün daim  
Sen bu varlığı tabiat mı sanırsın?
 
Böylece bütün alem burda gizlidir  
Anladınsa eğer kâinat izlenir  
Bütün alem Vahidiyette birlenir  
Sen o çokluğu fark mı sanırsın?
 
Meydandaki siyah örtülü maşuktur  
Etrafında pervaneler ona aşıktır  
Bu hâl sevene  sevilene ışıktır  
Sen o siyah örtülüyü taş mı sanırsın?
 
İnsan'ı kâmildir çün onun misali  
Merkezdir hem yücedir alidir ali  
Bu sırları anlayan elbet der beli  
Sen bu halleri suretle mi sanırsın?
 
A'madan ilk tecelli İnsana oldu  
Alemi lâhuttan Ceberuta doldu  
Alemi Misalde isimleri boldu  
Sen o isimleri yaban mı sanırsın? 
 
Nihayet Şehadette eyledi zuhur  
Mülk alemide onunla buldu huzur  
Onun varlığı  cümle alemde hazır  
Sen onu küçücük varlık mı sanırsın?
 
Böylece hazaratı hamse tamam olur  
İnsan'ı kâmil hepsinde isim alır  
Her şeyin sonuda mutlak ona varır  
Sen onu ölür gider mi sanırsın?
 
Sahibi alem böylece kıldı karar
Gafil İnsan kendini arar da arar
Varlığında olanı gayrıya sorar
Sen o gafile nasıl uyanık dersin?
 
Kâbe'i Muazzama aleme misal  
Anladın ise bu sırrı özünde kal  
Seyrine dayanılmaz o esrarlı hâl  
Sen bu hali yine suret mi sanırsın?
 
 
MEKKE
( 29.9.1982 )