info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
32.4551
Dolar Satış
:
32.5136
Euro Alış
:
34.6559
Euro Satış
:
34.7183
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...
Murat Ürtekin, Bıçak Sırtı
murat@ellidokuz.com

Gazetecilikte Etik Anlayışı - 2

2. Siyasiler

Sevgili okurlar, bir önceki köşe yazımda kendi özeleştirimi yazmıştım. Bugün ve yarın da siyasiler ile kamu idarecileri açısından gazetecilikte etik anlayışını masaya yatıracağım. 

Basın mensupları açısından belki eksikliklerimiz ve hatalarımız olabilir ama siyasileri, özellikle yerel yöneticileri de bu konuda ele almak lazım. 

Basın mensubu, halkın istek ve şikâyetlerini yerel idarecilere ve siyasilere duyurmak için bir aracıdır. Aksaklık ve sorunları da analiz ederek yazmakla mükelleftir. Fakat Tekirdağ ve ilçelerinde yerel yönetimler ve bağlı olduğu birimlerin eleştiriye tahammülleri olmaması, bu konuda onların ne kadar yetersiz ve tahammülsüz olduğunun en önemli kanıtıdır. 

Eğer bir belediye ve bir siyasi parti temsilcisine övgüler düzersen, senden iyisi yoktur. Ama eleştirirsen, tu-kaka, istenmeyen gazeteci olursun. Aboneliklerin kaldırılır, ilan verilmez hatta gazeteciyi dışlarlar. Bu Tekirdağ için utanç kaynağıdır. Bir de bu insanların halkın oylarıyla seçilmiş kişiler olduğunu göze alırsak, olayın vahametini gözler önüne sermiş oluruz. İlçelerde siyasi parti temsilcileri bazen eleştiriye öyle tahammülsüz oluyorlar ki, gazetecinin ailesine saldıracak, hakaret edecek, saygı seviyesini ayaklar altına alacak kadar küçülüyorlar. Bu konuda seçilmiş milletin vekilleri de bu zihniyette olursa, artık o vekiller de güvenilirliğini kaybediyorlar. 

Bu vekiller reklamlarını bedava yaparlar, abonelik parasını ödemezler,20 bin liranın üzerinde maaş almalarına rağmen ancak kendilerini öven gazeteci olmazsa ilan vermezler, kurnazlık yapıp, özel günlerde ilan vermemek için MESAJ diye ilanı yutturarak beleşe getirirler,sürekli mecliste soru önergeleri verip,bize mail atar beleş reklam yaparlar,bir kez eleştirdiğiniz zaman,hiç utanmadan,”başka milletvekillerini öven yazılar yazıyorsun,beni eleştiriyorsun,demek ki ihtiyacın varmış” diye para ile haber yapmakla itham edip iftira atarlar.

Ben bu tür insanlara “kişi kendinden bilir işi” derim,cevabını veririm. Ayrıca siyasiler ve yerel yöneticilere şunu da söylemekte sakınca görmüyorum. “siz gazetecileri enayi mi sanıyorsunuz? Ben köşe yazarı-muhabirim. İmtiyaz sahibi değilim. Kimseye ilan veya abonelik ısrarında bulunacak değilim. Ama bir gazetenin ayakta durabilmesi için bu iki şeye ihtiyaç vardır. 

Siz anneler gününde, meslek grupları gününde,10 Kasımda, engelliler gününde ve daha birçok günde, ilan olan şeyi MESAJ diye bedava yayınlatmaya kalkarsanız, kendinizi akıllı mı zannediyorsunuz? 
Siz reklamınızı yapacaksınız, gazeteler avucunu yalayacak. Yok, öyle bir dünya. 

Gazeteci sizin hizmetkârınız değildir. Tekirdağ milletvekili Tekirdağ’ı temsil ediyor,150-200 liralık abonelik bedelini ödemiyor, Tekirdağ’da hiçbir gazeteye abone olmuyoruz diyor. Bulunduğu ilçedeki tüm gazetelere abone oluyor Seçim zamanı peşimizden koşmayı, şu ilçede hangi gazeteci destek verir demeyi biliyor,ardından eleştiren gazeteciye çamur atıyor. Sonra nasıl yüzümüze bakacak? 

Siz parayla satın alacak gazeteci mi arıyorsunuz? 
Sayın vekil, biz öyle olamayız. Haydi, başka kapıya gidin. Siyasetçiler, yerel yöneticiler, halk sizi tanıyorsa, basın mensupları sayesindedir. Basın yoksa halk sizi tanımaz. Basın yayın olmazsa, siz de olmazsınız. Bu nedenle etik değerlerin dışına çıkmayın. 

YARIN;KAMU İDARECİLERİ MURAT ÜRTEKİN