info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
32.5000
Dolar Satış
:
32.5586
Euro Alış
:
34.6207
Euro Satış
:
34.6830
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Beren Saat’e Büyük Teklif

Sinemaya uyarlanacak olan ‘Kürk Mantolu Madonna’ romanındaki baş karakter Beren Saat’e teklif edildi.

ROMAN FİLM OLUYOR

Sabahattin Ali’nin 1943 yılında yayımladığı ve halen çok satan kitaplar listesinde yer alan fenomen eseri ‘Kürk Mantolu Madonna’, sinemaya uyarlanıyor.

BAŞROL SÜRPRİZİ

Sinemaya Ay Yapım tarafından uyarlanan “Kürk Mantolu Madonna’da yer alması beklenen başrol oyuncusu ise sürpriz bir isim.

BEREN SAAT'E TEKLİF GÖTÜRÜLDÜ

En son rol aldığı ‘Muhteşem Yüzyıl- Kösem’ dizisinden ayrılan Beren Saat’in, filmin başrol kadın oyuncusu olarak düşünüldüğü öğrenildi.

MARIA PUDER ROLÜ

Senaryosunu Ece Yörenç’in yazacağı ‘Kürk Mantolu Madonna’da, Beren Saat’e, ‘Maria Puder’ rolü için teklif götürüldü.

PRENSİPTE KABUL ETTİ

Diziden ayrıldıktan sonra çok sayıda teklif alan ve kendisine gelen teklifleri ince eleyip sık dokuyan oyuncunun ‘Kürk Mantolu Madonna’ projesine sıcak baktığı, hatta prensipte kabul ettiği konuşuluyor.

ÇEKİMLER 2017'DE

Çekimlerine 2017 yılında başlanması beklenen filmin önemli bir yabancı yapım firmasıyla ortak prodüksiyon olarak hayata geçme ihtimali olduğu da iddialar arasında.

KÜRK MANTOLU MADONNA KİMDİR?

‘Kürk Mantolu Madonna’ romanının baş karakterleri Maria Puder ve Raif Efendi'dir. Raif Efendi içine kapanık, melankolik, sessiz ve dış dünyaya uyum sağlayamamış bir karakterdir. Hayatı boyunca birçok şeye boyun eğmiş, haksızlığa uğradığında bile buna karşı koyamamıştır.

RAİF EFENDİ'NİN HAYATI

Sevmediği bir kadınla evlenmiştir, bir ailesi vardır. Kendi hayatına kendi yön verememiş, başkalarının istediği bir insan olarak hayatını sürdürmüştür. Hayatında gerçekten yaşadığını hissettiği sadece bir anısı olmuştur ve bunu günlüğüne aktarmıştır.

TABLODAKİ 'MADONNA'

20'li yaşlarında babasının isteği üzerine gittiği Berlin'de, sanata olan ilgisi sayesinde bir sanat galerisine gider. Galerideki tablolar arasında bir sanatçının otoportresini görür ve tablodaki kadını hiç tanımamasına rağmen platonik olarak aşık olur. Bu tablo onda daha önce hiç hissetmediği duygular uyandırır. Raif Efendi tablodaki portrenin, Andrea Del Sarto tarafından yapılmış "Madonna delle Arpie" isimli tablodaki Madonna'nın portresine benzediğini düşünür.

TABLONUN SAHİBİ MARIA PUDER

Tabloya o kadar hayran olur ki fırsat buldukça tabloyu görmeye gider, fakat başka gözlerin onu takip ettiğini fark etmez. Artık ritüel halini alan bu tabloyu seyretme seansınlarından birinde bir kadın onun yanına gelir. Bu kadın, tablonun sahibi olan sanatçı Maria Puder'dir.

TABLO BULUŞMASI

Maria, Raif'in tabloya olan hayranlığının farkındadır. Raif ise başta onun kendisiyle alay eden biri olduğunu düşünür. Tablonun sahibi ile konuştuğunu öğrenince ise dünyası bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde değişir.

DOMİNANT MARIA

Maria'nın karakteri Raif'e göre daha dominanttır. Kendisinin bir erkek gibi özgür yetiştiğini, canı ne isterse onu yaptığını Raif'e anlatır. Hatta Raif'i de çok naif bulduğunu dile getirir. İkisi bu özellikleri sayesinde birbirlerini tamamlarlar ve uzun süren bir arkadaşlık başlar.

BÜYÜK AŞK

Raif Maria'yı çok sevmektedir fakat Maria'nın kendisine olan hislerinden emin olamaz. Yine de onun her istediğini yapmaya çalışır. İkisi beraber rüya gibi günler geçirirler fakat her zaman olduğu gibi bu romanda da hikayenin sonu kötü biter.

KASVETLİ GÜNLER

Bir gün Raif, babasının öldüğünü öğrenir. Havran'a dönme kararı alır. Maria ile burada mektuplaşmaya devam edecektir. Birkaç mektuptan sonra, Maria'nın mektupları kesilir. Raif bunu hayra yormaz ve Maria'nın kendisinden sıkıldığını, vazgeçtiğini düşünür. Raif'in asla bitmeyecek olan kasvetli günleri burada başlar.

DOĞUMDA ÖLÜR

Sevmediği bir kadınla evlenir. Ancak mektupların kesilmesinden tam on yıl sonra Raif, Maria'nın akrabasını Ankara'da görür. Ondan da Maria'nın öldüğünün haberini alır. Üstelik Maria'nın mektuplarında sadece "iyi haber" olarak nitelendirdiği gerçeği de o anda öğrenir. On yıl önce Maria, Raif ile kız çocuklarını dünyaya getirdikten bir hafta sonra koma halinde ölmüştür.

GİZEMLİ DEFTER

Ölümünün yaklaştığını anladığında, bu güzel günleri kaydettiği defterinin yakılmasını genç iş arkadaşından rica eder. Genç iş arkadaşı da Raif Efendi ile ilgili bu gizemi çözmek ve onu daha yakından tanıyabilmek için defteri okur.