info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
32.4551
Dolar Satış
:
32.5136
Euro Alış
:
34.6559
Euro Satış
:
34.7183
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Erdoğan Çiftinden Külliye`de Gençlerle Sahur!

Geçtğimiz günlerde bir öğrencinin sosyal medya üzerinden sahura davet etmesi üzerine yutta sahur yapan Erdoğan, bu kez eşi Emine Erdoğan ile birlikte Külliye`de sahur verdi.

Emine Erdoğan'ın sosyal medya üzerinden yapığı paylaşım ile duyurulan sahur organizasyonuna çok sayıda genç katıldı. Erdoğan gençlere kısa bir konuşma yaptı, gençler Erdoğan'a bol bol soru sordu. Erdoğan gençlerin sorularını yanıtladı, müjdeler verdi. Erdoğan, bir öğrencinin Filistinlilerin bulunduğu mülteci kamplarına gönüllü ziyaret talebine, "Sen listeyi hazırla" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sonrası kapatılan askeri okullardaki öğrencilerin durumuna ilişkin, "Türkiye bir hukuk devleti. O gece ölenler var, şehit olanlar var. O gece 2 bin 193 gazimiz var. Bu söyledikleriniz ya yargılanıyor veyahut da onlar suçlu bulunduğu için açığa alındılar veya onların okuldan alınması söz konusu oldu." dedi.

Eşi Emine Erdoğan'ın Twitter'dan yaptığı paylaşıma cevap vererek, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki sahur davetine katılan gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğrencilerin sorularını yanıtladı.

Cumhurbaşkanlığının resmi Twitter hesabı üzerinden canlı yayımlanan sahur programında Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası askeri okullardan atılan öğrencilerin durumuyla ilgili bir soru üzerine şunları kaydetti:

"Biraz gerçekçi olmam lazım. Türkiye bir hukuk devleti. O gece ölenler var, şehit olanlar var. O gece 2 bin 193 gazimiz var. Bu söyledikleriniz ya yargılanıyor veyahut da onlar suçlu bulunduğu için açığa alındılar veya onların okuldan alınması söz konusu oldu. Eğer biz kalkıp da bu tür FETÖ olayına öyle veya böyle karışmış olanlar, ya bakıyorsunuz işte ByLock olayına karışmış veya yeni yeni şimdi bazı bulaşma noktalarını görüyoruz. Hiç benim duymadığım şeyler var."

"BU OLAYLARA LÜTFEN ACIMAYIN"

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde dün katıldığı programda da bir kişinin mağdur olduğunu iddia ettiğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yargı böyle bir şeye asla müsaade etmez. Bu dedikleriniz de ya telefon görüşmelerinde veyahut da ByLock'taki telefon numaralarıyla bu işe karışmış olabilirler. Bundan dolayı da askeri okullardan alınmaları söz konusu olabilir. Konuyu ben tabii bilmediğim için konuşamam. Onun için de bu olaylarda lütfen acımayın çünkü acınacak hale geliriz." diye konuştu.

Gazetecilik Bölümünde okuyan bir öğrencinin basının özgür olmasını istediğini söylemesi üzerine Erdoğan, "Bir Cumhurbaşkanına kendi mekanında böyle bir soruyu soracak kadar özgürsün." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin özgürlük alanının bir başkasının özgürlük alanına kadar olduğunu ifade ederek, "Benim ailemi her türlü hakarette yerin dibine sokan bir gazeteci yasalar içinde tutuklanıyorsa, siz ona hala 'gazetecinin özgürlüğü' mü diyeceksiniz?" diye sordu.


Tutuklanan veya mesleğinden atılan gazeteciler olduğunu öne süren öğrenciye, "Gazetecilerin özgür olmadığını sana kim söylüyor, bana bunun ispatını yap." diyen Erdoğan, "Şu anda medya mensubu olup silah taşımaktan dolayı içeride olanları biliyor musun? Ama ne var elinde, sarı basın kartı var. Bankamatikleri soyanları biliyor musun, insan öldürenleri biliyor musun? Bunların hepsinin dosyası Adalet Bakanlığında var." karşılığını verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eğer benim özgürlük alanıma giriyorsa, Cumhurbaşkanına hakaret ediyorsa, Başbakana hakaret ediyorsa, özgürlük olmaz bu. Kusura bakmasınlar, Türkiye bir hukuk devleti." değerlendirmesini yaptı.

SEÇME VE SEÇİLME YAŞININ 18'E İNDİRİLMESİ

Bir öğrencinin üniversite yönetimlerine ve dekanlıklarına gençlerin atanması talebi üzerine Erdoğan, dekan olmanın her yiğidin veya her kadının işi olmadığını, dolayısıyla kendisini ispat etmesi gerektiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Şimdi illa bir genç bayan atayalım diye kalkıp da dekanlığı verirsek bu olmaz. Çünkü bu iş ilim ister, bu iş tecrübe ister, bu iş uygulama ister, bu iş başarı ister. Bunlar olmadıktan sonra kalkıp da 'Bak biz işte bir genci atadık' olmaz. Politika başka bir şey. Politikada seçme yetkisini ne yaptılar, 18 yaşa verdiler yıllar önce. Biz de dedik ki 'Seçme yetkisini veriyorsunuz da seçilme yetkisini niye vermiyorsunuz, bunu de verin.' 30'dan başladık, 25 yaptık, ondan sonra 18'e indik, iyi de oldu. Bu demek değil ki parlamentonun tamamını 18-25 yaş arasıyla dolduracağız. Yine kim hak ediyorsa onlara oraları inşallah açıyoruz. Güzel de oldu, güzel bir yarış çıktı. Şimdi bu dönemde belli sayıda belki girenler olacak. Hangi siyasi partinin gençlere nasıl yaklaştığının göstergesi bakımından bu önemli."

Erdoğan, bir öğrencinin FETÖ soruşturmaları kapsamında açığa alınanların suçsuz oldukları ortaya çıkmasına rağmen görevlerine iade edilmediğine yönelik iddiasına ilişkin, bu kişilerin birçoğunun işlerine döndüğünü belirtti. Bu kişilerin, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile görevlerine iade edildiğini söyleyen Erdoğan, "Şu anda kesin sayıyı bilemiyorum ama yüzlerce kişi tekrar görevine döndü. Hala da geri dönmeler devam ediyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Mersin ve Hatay'da programlarının olduğunu, akşam da iftarda 2 bin 200 muhtarla bir araya geleceğini ve daha sonra bir televizyon programına katılacağını anlatarak, yazılı yöneltilecek tüm sorulara da ayrıca cevap verileceğini sözlerine ekledi.

"YAZ SEZONUNDA SİZLERDEN ÜCRET ALINMAYACAK"

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurdunda kalan bir öğrencinin yaz tatili döneminde yurtta kalmadıkları halde ücret ödediklerini söylemesinin ardından Erdoğan, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Sinan Aksu'ya seslenerek, "Sinan, ne bu iş? Şimdi Sinan Bey'e talimatı verdim. Onlar da bu düzenlemeyi yapmışlar. Bundan sonra yaz sezonunda sizlerden ücret alınmayacak." ifadelerini kullandı.

Başka bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rehberlik ve Psikoloji Bölümünün önemli bir alan olduğunu, bu bölümü okuyanların iş bulmada sorunu olmaması gerektiğini anlattı.

Erdoğan, yeni yönetim sistemiyle Rehberlik ve Psikoloji alanının ne kadar önemli olduğunun ortaya çıkacağını kaydetti.

Bir başka öğrencinin, öğrenim gördüğü üniversitenin derslik ve amfi yetersizliğine dikkati çekmesi üzerine Erdoğan, "Yeni üniversitelerde böyle bir sorun yok. Bunlar maalesef eski dönemlerden kalma üniversitelerin sorunu ve bu üniversitelerde gerek dekanlarımızın, gerek rektörlerimizin çok büyük vebali var. Yani bunlara bizim tahsis ettiğimiz ödenekleri yerinde kullanamadılar." değerlendirmesinde bulundu.

"KARDEŞİM BATIRIYORSUNUZ BİZİ, MAALİYET ÇOK YÜKSEK"

Başarının sırrının insanı, parayı ve bilgiyi yönetmekte olduğuna değinen Erdoğan, üniversite yönetimlerine eleştirilerde bulunarak Tıp Fakültelerinin korkunç bir borç içinde olduklarını dile getirdi.

Üniversite Tıp Fakültelerinin devlete devredilmesi gerektiğini ifade ederek işin idari yönetiminin Sağlık Bakanlığına bırakılması çağrısında bulunduklarını aktaran Erdoğan, buna itiraz edildiğini anlatarak, "Kardeşim batırıyorsunuz bizi, maliyet çok yüksek. Biz bunun altından kalkamayız ki." dedi.

Erdoğan, soruyu yönelten öğrencinin şikayetini not aldıklarını, üniversite rektörüne bunu soracaklarını ifade etti.

"O ZAMAN SEN LİSTEYİ HAZIRLA"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir öğrencinin, arkadaşlarıyla Erasmus'a nasıl gidiliyorsa Filistinlilerin barındığı mülteci kamplarına da gidip gönüllü çalışma talebine ilişkin, "O zaman sen listeyi hazırla. Listeyi hazırladıktan sonra kimler katılmak istiyorsa bunları öğrenelim. Ondan sonra da eşim, şahsım bununla ilgili girişimlerde bulunuruz." yanıtını verdi.