info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
32.5096
Dolar Satış
:
32.5682
Euro Alış
:
34.6254
Euro Satış
:
34.6878
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Çernobil`deki Patlamanın 35. Yıl Dönümü

Dünyanın en büyük nükleer faciasına sahne olan Çernobil Nükleer Santrali`ndeki patlamanın üzerinden 35 yıl geçti.

Olay nedeniyle yüzbinlerce insan tahliye edildi ve 4 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi. Onlarca yılın ardından Ukraynalılar, dünyanın en trajik anıtlarından biri Çernobil Hariç Tutma Bölgesi'ni ziyaret ederek geçmişinden ders çıkarmaya çalışıyor. Ukrayna hükümeti ise bölgenin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmesi için başvuru yaptı. Yetkililer, Pripyat ve çevresini büyük bir turizm merkezi haline getirmek istediklerini açıkladı.

Başkent Kiev'in 110 kilometre kuzeyindeki santralde bulunan 4 numaralı Reaktör, 26 Nisan 1986 gecesi patladı. Ardından, binayı paramparça etti ve gökyüzüne radyoaktif madde püskürttü. Sovyet yetkilileri  olanları halka anlatmayarak felaketi daha da kötüleştirdi. Pripyat ertesi gün tahliye edilmesine rağmen, 2 milyon Kiev sakini, serpinti tehlikesine rağmen bilgilendirilmedi. Dünya felaketi ancak İsveç'te yüksek radyasyon tespit edildikten sonra öğrendi.

Sonunda, Pripyat’ın çevresindeki  100 binden  fazla insan tahliye edildi ve 2 bin 600 kilometrekarelik bir dışlama bölgesi kuruldu. Yıllarca buradaki  tek insan faaliyeti  işçilerin atıkları bertaraf etmesi olarak gerçekleşti.

Bununla birlikte, radyasyon, tüm binanın devasa bir sığınakla kapatıldığı 2019 yılına kadar reaktör binasından sızmaya devam etti. Sığınağın içindeki robotlar reaktörü sökmeye başladığında, yetkililer bölge hakkında yeni bir iyimserlik hissetti.

UKRAYNA FELAKET İMAJINI DEĞİŞTİRMEK İSTİYOR

Ukrayna Çevre Bakanı Bohdan Borukhovskyi, "Burası büyük  bir trajedinin yaşandığı bir anıt, ancak aynı zamanda bir ülkenin küresel bir felaketin sonuçlarının üstesinden nasıl gelebileceğini görebileceğiniz bir yer. Yeni bir anlatının ortaya çıkmasını istiyoruz.  Burası bir dışlama alanı değil, gelişme ve canlanma alanı olarak faaliyete geçmeli” dedi.

Borukhovskyi’ye göre, bu anlatı aynı zamanda turizmi teşvik etmeyi içeriyor.

Borukhovskyi, "Ukrayna turizmi benzersizdir, klasik bir doğa tatili ziyaretinden çok farklıdır. Çernobil, insan hatasının sonuçlarını görebileceğiniz, ancak aynı zamanda onu düzelten insan kahramanlığını da görebileceğiniz bir meditasyon ve derinlemesine düşünme alanıdır" dedi.

TURİZMİ MERKEZİ İÇİN ÇALIŞMALAR

Çernobil bölgesi, 2019'da hükümet tarafından  övgüyle karşılanan bir dizi sosyal  medya ve televizyon reklamının ardından  turizminin iki kat arttığını gördü ve yetkililer, küresel pandemi azaldığında ilgi seviyesinin artacağını umuyor.

Turistler için en çekici faaliyetlerden biri ise, bir zamanlar modern kasaba olan 50 bin nüfuslu Pripyat'ın çürüyen kalıntılarını fotoğraflamak. Hükümet, ziyaretçilerin harabelerde gezinmesini kolaylaştırmak için yollar inşa etme çalışmalarına  devam ediyor.

ÇERNOBİL'DEKİ TÜM REAKTÖRLER 2064 YILINDA SÖKÜLECEK

Diğer taraftan,Borukhovsky, Çernobil’deki  reaktörlerinin dördünün de ancak 2064 yılına kadar sökülebileceğini söyledi. Ukrayna terk edilmiş bölgeyi, ülkenin kalan dört nükleer santralinde kullanılan  yakıt için merkezi depolama tesisi olarak kullanmaya karar verdi ve tesis bu yıl içinde faaliyete geçecek. Yakın zamana kadar, atık yakıt Rusya'da bertaraf ediliyordu. Kullanılmış yakıtı ülkede  depolamanın Ukrayna’ya  yılda tahmini olarak 200 milyon dolar tasarruf sağlayacağı düşünülüyor. 

Dışlama bölgesini yöneten ajansın başkanı Serhiy Kostyuk ise "Artık insanların yaşamasının imkansız olduğu bu bölgenin fayda amaçlı kullanılması ve ülkeye kazanç sağlaması için mümkün olan her şeyi yapıyoruz" dedi.

YASAK OLMASINA RAĞMEN 100'DEN FAZLA İNSAN BÖLGEDE YAŞIYOR

Öte yandan, bölgedeki radyasyon seviyesi turistlerin ziyaret edebileceği ve işçilerin işlerini yapabileceği kadar düşük olmasına rağmen, daimi ikamet yasak. Ancak, bölgeden ayrılma emrine rağmen, nükleer santralin çevresinde 30 kilometre uzanan bölgede hala 100'den fazla insan yaşıyor.

Bölgede yaşayanlardan biri olan 85 yaşındaki eski öğretmen Yevgeny Markevich, “Evde yaşamak büyük mutluluk ama eskisi gibi olmaması üzücü” dedi.

Bununla birlikte, patlamanın İnsan sağlığı üzerindeki uzun vadeli etkileri, yoğun bilimsel tartışmaların konusu olmaya devam ediyor. Kazanın hemen ardından 30 fabrika işçisi ve itfaiyeci akut radyasyon hastalığından öldü. Daha sonra kanser gibi radyasyona bağlı hastalıklar nedeniyle 4 bini aşkın insan yaşamını yitirdi. 

İNSANLAR GİTTİ, VAHŞİ YAŞAM GELİŞTİ

Ancak, bölgede  yüzyıllar boyunca hayat olmayacağını düşünen pek çok kişiyi şaşırtacak şekilde, vahşi yaşam gelişiyor: Ayılar, bizonlar, kurtlar, vaşaklar, vahşi atlar ve düzinelerce kuş türü insanlardan arınmış bölgede yaşıyor. Bilim insanlarına  göre, hayvanlar radyasyona beklenenden çok daha fazla  dirençliydi ve güçlü radyasyona hızla adapte olabildiler. Ukraynalı bilim insanları bu fenomeni Japonya ve Almanya'dan meslektaşları ile birlikte araştırıyorlar.

Son 20 yıldır rezervde doğayı gözlemleyen 43 yaşındaki biyolog Denis Vishnevskiy, "Burası doğanın kaydını tuttuğumuz devasa bir bölge. Hariç tutma bölgesi bir lanet değil, bizim kaynağımızdır" dedi.

UNESCO'YA BAŞVURULDU

Ukraynalı yetkililer, aynı zamanda  Çernobil, "tüm insanlığın ilgisini çeken" eşsiz bir yer olduğundan, dışlama bölgesinin UNESCO Dünya Mirası Listesine dahil edilmesini istiyorlar. Ukrayna Kültür Bakanlığı, bölgeyi daha fazla fon ve turist çekecek bir anıt olarak tanımak için şimdiden adımlar attı.

Ukrayna Kültür Bakanı Oleksandr Tkachenko, "Çernobil macera avcıları için vahşi bir oyun alanı haline gelmemeli. İnsanlar bu yerin tarihsel hafızasının ve tüm insanlık için öneminin bilincinde olarak dışlama bölgesini ziyaret etmeli" dedi.

MOBİL ÇERNOBİL UYGULAMASI

Diğer taraftan, anıları koruma ruhuyla  felaketle ilgili gizliliği kaldırılmış belgeleri içeren ve kullanıcıların bölgenin ve yapıların artırılmış gerçeklik görünümünü keşfetmesine olanak tanıyan Chornobyl Uygulaması tanıtıldı. Ücretsiz uygulamanın geliştiricilerinden Valeriy Korshunov, "Ukraynalıların yüzde altmışı kazanın  tarihini bilmiyor ve çok sayıda doğrulanmış bilginin toplandığı bir kaynak olması gerektiğine karar verdik" dedi.