Dağdan sırtında odun taşıyan, sırtı nasır tutmuş kadınlarımız…
Sabahın alaca karanlığında fabrikaya gitmek için evden çıkmış, gecenin karanlığında bedeni yorgunluktan çökmüş kadınlarımız…
Dövülen, hakarete uğrayan, bir kurşunla veya sayısız bıçak darbesiyle hayatına son verilmiş savunmasız kadınlarımız…
“BERDEL” denen iğrenç bir töre ile ailesi tarafından tanımadığı kişiye servis edilmiş kadınlarımız…
Üç kuruş para uğruna karaktersiz ve evlat sevgisinden yoksun olan ailesi tarafından, para karşılığı babası yaşındaki adama satılan, çocuk olmadan anne olan kadınlarımız…
Kocası hasta veya yatalak olduğunda, bir ömür onu vefakârlık ve cefakârlıkla bakan, kendisi hasta veya yatalak olduğunda, kaderine terk edilip bir kenara atılan kadınlarımız…
Başlık parası için satılmayı gururuna yediremeyerek, sevdiği insanla kaçıp, “namusumuz kirlendi” diyerek, töre uğruna katledilen kadınlarımız…
“hamile parkta gezmez” diyerek tekmelenen, toplu taşıma Araçlarında birkaç dakikalık sapıklığını gidermek isteyen kansızlar tarafından taciz edilen kadınlarımız…
“kız çocuğu okumaz” diyerek, geleceği karatılan kadınlarımız…
BEN SİZİN (KADINLAR GÜNÜ)NÜZÜ KUTLAMIYORUM.,BEN SİZİN (KADINLAR YILI)NIZI KUTLUYORUM.
Kadın bir gün değil, bir yıl boyunca,365 gün 6 saatinizi kutluyorum.
Ben sizi bir ömür boyu kutluyorum.
Sizler bir gün değil, bir ömür her gün hatırlanmalısınız.
ASLINDA SİZE ÇİÇEK VERMEK DE YANLIŞ.
ÇÜNKÜ SİZ HAYATIMIZIN SOLMAYAN ÇİÇEĞİSİNİZ.
Hayat sizlerin varlığı ile güzeldir.
İYİ Kİ VARSINIZ, İYİ Kİ HAYATIMIZDASINIZ.
KADINLAR YILINIZ KUTLU OLSUN.