Bunun yerine hep eleştirildim, hedef oldum.
Muratlı çıkışındaki yağ fabrikasının tehlikesi konusunu köşemde dile getirmiştim, kimse umursamadı. Ardından onun altındaki fabrikada zehirlenme oldu, o fabrika yetkilileri de kendilerinden değil,o yağ fabrikasından gelen kanalizasyon yolu ile zehirleme olduğunu dile getirdiler,tahlil için numune alındı,yine bir netice çıkmadı.Korkulan oldu ve bir cana mal oldu.
Bazen haklı çıkmayı sevmiyorum.
Çünkü zararlar beni üzüyor.
ATEŞ DE DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKIYOR. SONUÇTA BİR AİLENİN OCAĞINA HAYAT KAYBI ATEŞİ DÜŞTÜ.
-Muratlı tarihi postanesi için uyardım. Kimse dinlemedi, tarihi bina yandı. Hava şartlarından zarar görüp yıkılacak diyorum, kimsenin restorasyon için bir çabası olmadı.
-Kayı mevkii Yarapsan kavşağındaki samanlar için uyardım, kimse dinlemedi ve yandı.
Facianın eşiğinden dönüldü.
-Daha birçok kamu zararına olan şeyleri gündeme getiriyorum, beni hakaret ve iftira ile suçluyorlar.
-Yukarısevindikli-Vakıflar mevkiinde asfalt yapılmadığı için can ve mal kaybı olacak diyorum, kimse dinlemedi ve bu yolda çok kaza OLDU VE KIŞ NEDENİYLE DAHA DA OLACAK.
- Süleymanpaşa-Muratlı-B.Karıştıran yolunu ve bu yolda olası ölümlerin olacağını gündeme getirdim, dinleyen olmadı ve sayısız ölüm ile maddi hasar meydana geldi. En acı kaza ise, küçük bir çocuğun kafasının koptuğu kaza oldu. Kış geldi yine kaza olacak diyorum, yama ile geçici çözüm yapılıyor.
Keşke yanılsaydım da yukarıdaki yaşananlar olmasaydı.
Keşke, “ben demiştim” demek zorunda kalmasaydım.
NE OLUR ARTIK YAZDIKLARIMIZA GEREKEN HASSASİYETİ GÖSTERİN. ARTIK MAL VE CAN KAYBI OLMASIN.