info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
32.5000
Dolar Satış
:
32.5586
Euro Alış
:
34.6207
Euro Satış
:
34.6830
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Şike Davasında 6 Tahliye

Aralarında Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın da bulunduğu 16’sı tutuklu 93 sanık hakkında açılan şike davasının 12. duruşmasında mahkeme 6 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Abdullah Başak, Talat Emre Koçak, Selim Kımıl, Abdullah Eker, Hakan Karaahmet ve Abdullah Karakuz’un üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti ve tutuklu kaldıkları süreyi gözönüne alarak tahliyesine karar verdi. Böylece 93 sanıklı davada, aralarında Aziz Yıldırım ve Olgun Peker’in de bulunduğu 10 tutuklu sanık kalmış oldu. Aziz Yıldırım ve Olgun Peker’in de aralarında bulunduğu 10 tutuklu sanığın ise tahliye talepleri reddedildi. Mahkeme, ret gerekçelerini ise “sanıkların üzerlerine atılı suçun alt ve üst sınırları, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesi, tanıkların henüz dinlenmemiş olması, delillerin tam toplanmamış olması ve delilleri karartma ihtimalinin bulunması” olarak sıraladı. Mahkeme ayrıca, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, eski TFF Başkanı Mahmut Özgener, Milli Takımlar Teknik Direktörü Abdullah Avcı, TFF eski yöneticileri Levent Kızıl, Lütfi Arıboğan ve İlhan Helvacı, futbolcu Can Arat ve eski futbolcu Cihan Haspolatlı’nın da aralarında bulunduğu 21 kişinin bir sonraki duruşmada tanık olarak dinlenmesini karara bağladı.Mahkeme, iddianamede beyanları yer alan “Taraftar” kod isimli gizli tanığın, 3 Mayıs tarihinde görülecek celsede dinlenmesine hükmetti. Duruşma 30 Nisan’a ertelendi.

Polis 4 kişiyi gözaltına aldı
Bu arada, adliye önünde bekleyen Fenerbahçeli taraftarlar, Yıldırım ve diğer Fenerbahçeliler için tahliye kararı çıkmaması üzerine olay çıkardı. Taraftarlar çevik kuvvet ekiplerinin üzerlerine şişe, meşale, patlayıcı madde ve taş attı. Atılan taşlar ve yabancı maddeler nedeniyle aralarında İl Emniyet Müdür Yardımcısı Yılmaz Avcı’nın da bulunduğu 8 polis yaralandı. 4 kişi gözaltına alındı.

5-10 bin $ için şike yapılmaz!

Aziz Yıldırım, ”Maç öncesinden futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz. Bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a yöneliktir. Amaç Fenerbahçe’yi ele geçirmek” diye konuştu

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen futbolda şike davasının 12. duruşmasına aralarında Aziz Yıldırım ve Olgun Peker’in de bulunduğu 16 tutuklu sanık ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Ek savunma için sanık kürsüsüne gelen Peker savunmasını barkovizyonla yaptı. Peker, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci’ye, “Bu davanın adı şike... Bana şikeyle ilgili bir  şey sorar mısınız?” diye sordu. Başkan Ekinci de “İddianamede, ‘Üyelerin yapmış sen de sorumlusun’ diyor. Bu yüzden sana soracak bir şey yok” cevabını verdi. Peker ise, “Ben 11 yıllık Refleks Menajerlik şirketinin sahibiyim. Benim  menajerlik yoluyla insanları dolandıracağım söyleniyor. Bunu isteseydim en üst düzeyde yapabilirdim” dedi. Örgüt kurmakla da suçlandığını söyleyen Peker, “2001’de bir operasyon  yaptılar, ‘örgüt üyesi’ dediler, sonra beraat ettim.
‘Kelebek Operasyonu’nda da adım geçti ama sanık değildim. Bu kadar kötü propagandaya rağmen Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı ile oturup çay içebiliyorum, bu kadar ortam yapmışım. Bu ortamı yapabilir miydim?” diye konuştu. Ek savunmasını cezaevinde yazdığı kitabının önsözünü okuyarak bitiren Peker, “Bu aşamada tahliyemi istemiyorum. Ben de olsam bu safhada tahliye yönünde karar vermezdim” diye konuştu.

‘Başka konuşurduk’
Aziz Yıldırım ise, Gençlerbirliği-Fenerbahçe maçıyla ilgili şike iddiası hakkında şunları söyledi:  “Bu maçta genel hadise Mehmet Şen ile Doğan Ercan’ın üzerinden yapılan bir şike operasyonundan bahsediliyor. Şike operasyonu, İlhan’a (Ekşioğlu) söylediğim söylemlerle bu hadisenin başladığı belirtiliyor. Mehmet Şen beni arıyor. Görmek istediğini söylüyor. O gelmeden ben İlhan Bey ile konuşuyorum. ‘Mehmet geldi konuşmak istiyor’ diyorum.  Maç ertesi günü, bu konuşmalarda gece oluyor. Daha şike operasyonu yapmamışız. İlhan Bey’in ilk defa haberi oluyor. İlhan Bey ve Mehmet Bey de geldi. Aykut Hoca ile hep beraber oturduk ve konuştuk. Bir diğer iddia ise Mehmet Şen’e benim Serdar Kulbilge üzerinden irtibata geçtiğimdir. Bu iddiayla ilgili Mehmet Şen, İlhan’a bir mesaj yolluyor. Mesajda, Serdar ile konuştum, hiç kimseyle konuşmamış iş halloldu’ diyor. Serdar Kulbilge’ye gitmiş olsaydık bu mesajın olmaması gerekiyor.”

‘Alacaktan vazgeçilir mi?’
Sanıklardan Doğan Ercan konusunda ise Serdar Kulbilge ile hiçbir irtibatlarının olmadığını, çünkü alacaklardan vazgeçildiğini belirten Yıldırım, “Şike olsa alacağından insan vazgeçer mi? 5 bin 10 binle işler  yapılmaz. En düşük para kazanan futbolcu 1 milyon lira kazanıyor. Karalanmak için maalesef bu hale geldik. Hiçbir transferi maçtan önce yapmadık. Futbolcular Emenike ve Sezer sezon sonunda transfer edildi. Mehmet Topuz transferi için kulübüyle konuştuk. Topuz beni aradı ‘Neden beni arıyorsun ayıp’ dedim. Hiçbir şekilde kulübüyle anlaşmadan bir konuşma yapmadık. Maç öncesinden futbolcu transferi yapanlar yargılanmıyor, biz transfer şikesi diye yargılanıyoruz.
Gençlerbirliği’nden Orhan Şam’ı 3,5 milyon euro’ya aldık. Şike yaptığınız bir oyuncuyu alır mısınız? Doğan Ercan tapelerde kimseyle konuşmuyor. İlhan Bey’e telefonda yalan söylüyor ve kulübe gitmiyor. Ercan, Ali Kıratlı ile konuşuyor. Kıratlı’ya ‘Ben parayla mı yaptım?’ diye sitem ediyor. Ercan’ın derdi oyuncu satmak, transfer yapmak, menajerlik ücretini almak. İddianamede yer alan ‘tarla’ bu ifadesi bir şifreli konuşma değil. Her hafta Eyüp Sultan’a gidip kurban keser, maç için dua ederiz. Burada ettiğimiz dua için ‘tarla’ ifadesini dilek anlamında kullandık. Bizi buraya getirenler şike diye getirdiler, ortada şike yok. Bizim size bir sitemimiz yok.
Sitemimiz bizi buraya getiren organizeyedir, savcılığadır. İddianamede Orduspor suçlanıyor ancak savcılık somut delil elde edemediğinden dava açmadı. İddianamenin sırf bir başlığı olsun diye içinde bulunduğumuz durum açıktır. Her tapemi cevaplandırırım. Bu operasyon Fenerbahçe ve Aziz Yıldırım’a yöneliktir.

Bir milyon ve araba teklifi
İddianamede yer alan bazı tapelerde Eskişehirspor’a Trabzonspor’un bir teşvik yaptığını açıkça gördük. Trabzonspor’dan Eskişehirspor’a bir milyon artı araba teklif edilmiş. Kim yapmış ben biliyorum ama söylemeyeceğim. Benim görevim değil ama savcılık iyi araştırma yapmamış. Amaç bizleri karalamak. Bu Eskişehir’e giden şahıs kim onu da biliyorum. (Başkan Ekinci’nin ‘Kasıtlı yapıldığını düşünüyorsunuz. Kim olduğunu siz söyleyin’ demesi üzerine) Ben söylemeyeceğim. Suç duyurusunda bulunduk zaten. Organize şubeden bizi dinlemek için duruşmaya da giriyorlar. Duruşmadan dışarıya çıkan insanları da takip ediyorlar. (Başkan Ekinci’nin ‘Burada basın var, tutanaklar var. Organize’nin buraya gelmesine gerek yok’ demesi üzerine) Şu anda bile baskı altındayız ve dinleniyoruz.

‘Bir daha Trabzon’a gitmem’
(Sanık Trabzonspor Kulübü Başkanı Sadri Şener’in avukatı Fatih Selami Mahmutoğlu’nun Başkan Ekinci’ye hitaben, ‘Geçen duruşmada sorgu tekniği açısından hukuka aykırılık olduğunu düşünüyorum. Trabzonspor ile ilgili yapılan açıklamalara dikkat edecek olursak Trabzonspor ile ilgili iddianamede 2 vaka var. Bunlar 2 maç üzerinden teşvik primidir. Burada Aziz Yıldırım’ın Trabzonspor ile ilgili isnatları varsa suç ihbarı şeklinde yapabilir. Sorgulamada siz sorarsınız, Aziz Yıldırım cevap verir. Trabzonspor ile ya da başka bir kulüple ilgili şüphe varsa kayıt alınır. İnşallah bu akşam Aziz Yıldırım ve arkadaşları tahliye olur da Trabzon’a maç izlemeye gider’ demesi üzerine) Bir daha hayatımda asla Trabzon’a gitmem. Kimse gidip gitmeyeceğime de karışmasın artık.
Biz siyasetin içinde olmadık. Başbakanı tehdit ettiler. Bununla ilgili tapeler burada. Savcı, adalete güvenmemiz için iddianame hazırlasaydı bir şey diyemezdim. Trabzonspor üzerine iddianameyi kurması gerekiyordu. Trabzonspor, ‘Kupayı istiyoruz’ dedi. Bursa’dan bir Bakan çıktı dedi ki ‘Ligde şaibe var’. Bursaspor şampiyon oldu, sustu. Biz siyasetin içinde yokuz. Tapelerde Sadri Şener ile Mahmut Özgener konuşuyor. ‘Başbakan’ın toplantısına gitmeyelim’ diyorlar. Bir tane Fenerbahçe’nin siyasete yönelik sözü var mı? Yok ama Aziz Yıldırım yargılanıyor. Böyle bir şey var mı ya? Teşviki önlemek için çalıştık ancak 10 aydır tutukluyuz. Herkes bize vuruyor. Ben kimin ne olduğunu biliyorum ama susuyoruz. Açıklarsak kimlere neler olacak ama açıklamıyorum. Hepimiz yargılanalım, sporu yargılayalım” diye konuştu. “Bu iddianame, çöp tenekesine gidecek bir evraktan başka bir şey değil. Bu dava çok önemli. Ben şike veya teşvik yaptıysam Bucaspor maçı niye iddianamede yok? Maalesef bizi hapiste tutmak ve Fenerbahçe’yi ele geçirmek için hazırlanan bir iddianamedir. İddianame böyle hazırlanmaz. Samimi arkadaşların telefonları dinlenildiği için anlamlar başka yöne çekiliyor. Eskişehirspor ile ilgili hiçbir şey yapmadık. O gün Fenerbahçe de Eskişehirspor da sezonun en iyi maçını oynamıştır.
‘Maçların içinde bir şey yok’ diyoruz. Bunu gözlemci, hakem raporları söylüyor. Sahanın dışında bir şey varsa sahanın içinde de vardır. Bir bakanın Sadri Şener ile konuşması var. Diyor ki:  ‘Telefonda konuşmayalım.’ Bir Bakan bile konuşamıyorsa ne olacak?”
 

‘Ayrılığa son verilsin’
Aziz Yıldırım, “Böyle şike davası olmaz. Net delilleri ortaya koymaları lazımdı. 10 ay yattık. Neler olacağını da bilmiyoruz. Şikeyi de anladığım kadarıyla tek başımıza yaptık. İddianameye konu tüm maçları ayrıntılarıyla açıkladığımı düşünüyorum. Bu maçlarda şike ve teşvik eylemlerine ilişkin bir kanaat hükmüne ulaşılmadıysa, büyük Fenerbahçe ile başkanın ayrılığına son verilsin. Fenerbahçe aleyhinde yürütülen bu kadar propagandaya rağmen sizden tahliye kararı bekliyoruz. Sizin bu ortama rağmen bu karara imza atabilecek cesaret ve karaktere sahip olduğunuza inanıyoruz. Tüm acıların bir gün yalanlar gibi son bulacağını ifade etmek istiyorum” dedi.