info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
40.3929
Dolar Satış
:
40.4657
Euro Alış
:
47.4843
Euro Satış
:
47.5698
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Tekirdağ’ın Gizli Kahramanı Ali Kıral

Tekirdağ’ın çarşısında kimi onu sadece Dönerci Ali olarak tanır.

Kimi ise Tekirdağ Pastacılar, Tatlıcılar, Kebapçılar Lokantacılar Odası Başkanı olarak... Ama Ali Kıral bundan çok daha fazlasıdır.

O, bu şehrin gizli kahramanıdır. Ali Kıral’ın hikâyesi, küçük bir döner tezgâhında başlar. Bugün ise hem esnafa yol gösteren bir başkan hem de gönülleri fetheden bir hayırsever olarak anılıyor. Ancak onu en özel yapan, yaptığı iyilikleri sessizce, reklamını yapmadan sürdürmesidir.

“Ben bu parayı halktan kazandım, halka harcarım”

Ali Kıral’ın hayat felsefesini en iyi kendi sözleri anlatıyor: “Ben bu parayı halktan kazandım, halka harcarım. Ailemizi geçindirecek, kimseye muhtaç olmayacak kadar param olsun yeter. Gerisi mazlumun, mağdurun hakkıdır. Rabbim de fazlasını verir.” Başkanlık maaşını burs olarak dağıtıyor Ali Başkan, Oda’dan kendisine tahsis edilen başkanlık maaşına hiç dokunmuyor. “Bu para benim cebime değil, öğrencilere gitsin” diyerek tüm maaşını burs olarak ihtiyaç sahibi gençlere dağıtıyor. Üstelik bunu kimseye duyurmadan, gizli gizli yapıyor. “Bir gencimizin daha okul okumasına, hayallerine ulaşmasına vesile olabilirsem, en büyük makam odur benim için.” diyor.

Ocağın başından makam koltuğuna Ali Kıral sabah döner dükkânına gidip ocağın başına geçiyor, müşterilerine kendi elleriyle servis hazırlıyor. Dükkanına gelen herkesle tek tek ilgileniyor, hal hatır soruyor. “Kazandığımız ekmek nasip işidir. Biz güler yüzle, samimiyetle işimizi yaparız. Allah da bereketini verir.” diyor. “Parası yok diye kimseyi geri çevirmeyin” Ali Başkan’ın çalışanlarına verdiği bir talimat var: “Dükkâna parası olmayan biri geldiğinde geri çevirmeyin. Belki Rabbim onun rızkını bize nasip etti. Biz mazluma, mağdura sırtımızı dönemeyiz. Kimse aç kapıdan dönmeyecek.”

Makam odasında koltuğa oturmayan başkan Oda’ya gelen hiçbir misafirini makam koltuğunda oturarak karşılamıyor. Karşılıklı bir sandalyeye oturup dinliyor, not alıyor. “Biz bu koltuklarda oturmak için değil, esnafımızın sıkıntılarını çözmek için buradayız.” diye özellikle vurguluyor. Sessizce yapılan yardımlar Ali Kıral, Tekirdağ’daki birçok sivil toplum kuruluşuna, engelli bireylere kendi cebinden destek oluyor. Ne bir fotoğraf çektiriyor, ne de bunu sosyal medyada paylaşıyor. “İyiliğin reklamı olmaz. İyilik, gizli olunca daha bereketli olur.” diye ekliyor. Ali Kıral gibi gönlü zengin insanların varlığı Tekirdağ’ı daha yaşanır, daha güçlü bir şehir yapıyor.

Belki de hepimizin içinden bir Ali Kıral çıkarmanın zamanı gelmiştir.

Kaynak : Murat Ürtekin