Avşar, ücretli öğretmenlerin sözleşmeli öğretmen olarak atanabilmesini ve yıllardır bu sistem içerisinde görev yapan emektar öğretmenlerin ise özlük ve yan haklarının iyileştirilmesini içeren bir kanun teklifi sundu. “Sistemde Adı Bile Yok, Ama Onlarsız Eğitim Yürümüyor” Kanun teklifinin gerekçesinde, Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 90 bine yakın ücretli öğretmenin görev yaptığını belirten Avşar, bu sayının resmî kurumlarda görevli her 10 öğretmenden birine karşılık geldiğini vurguladı. Buna rağmen, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in “ücretli öğretmenlik diye bir şey yok” sözlerine dikkat çekerek, sistemde adı dahi olmayan bu öğretmenlerin, eğitim camiası içinde hak ettikleri konuma gelmeleri gerektiğini ifade etti. “Yaklaşık 2 Milyon Öğrenci Bu Öğretmenlerden Eğitim Alıyor” Avşar, 2023-2024 eğitim öğretim yılı itibarıyla Türkiye'de görev yapan öğretmen sayısının 1 milyon 168 bin 896 olduğunu, bu öğretmenlerin 86 bin 136’sının ücretli statüde çalıştığını aktardı.
Ücretli öğretmenlerin 38 bin 602’sinin eğitim fakültesi, 39 bin 463’ünün farklı lisans ve 8 bin 71’inin ön lisans mezunu olduğunu belirtti. Öğrenci bazında bakıldığında yaklaşık 2 milyon öğrencinin bu öğretmenlerden ders aldığını vurguladı. “Yıllardır Karın Tokluğuna Çalıştırılıyorlar” Ücretli öğretmenlerin aylık 10-15 gün SGK primiyle çalıştırıldığını, yaz tatili, sömestr, ara tatiller ve bayramlarda ücret alamadıklarını hatırlatan Avşar, “Nöbet ücreti, hazırlık ödeneği, banka promosyonu yok. Babalık izni, vefat izni gibi sosyal haklardan bile mahrumlar,” diyerek yaşanan mağduriyeti gözler önüne serdi. “Kısmi İyileştirmeler Yetersiz” 2018 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın “KPSS şartı aranmaksızın ücretli öğretmenlerin kadroya alınacağı” sözünün gerçekleşmediğini hatırlatan Avşar, 2020 yılında yapılan 5+1 ve 2+1 gibi ek ders ve prim düzenlemelerinin yetersiz kaldığını ifade etti.
15-20 yıldır görev yapan öğretmenlerin düşük SGK primleri nedeniyle emeklilik hakkını dahi elde edemediklerine dikkat çekti. “Bakan: Ücretli Öğretmenlik Diye Bir Şey Yok” Mart ayında Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in, “Ücretli öğretmenlik bizim mevzuatımızda yok. Bu, ders açığını kapatmak için kullanılan bir formüldür,” sözlerini hatırlatan Avşar, sistemin hala e-Devlet’te “Ücretli Öğretmenlik Başvurusu” olarak devam ettiğini ancak adının “ders ücreti karşılığında öğretmen görevlendirme” şeklinde değiştirildiğini söyledi. “Yasal Olarak Tanınmıyorlar Ama Yükleri Ağır” Avşar, “Legal bir kadro olarak kabul edilmeyen ücretli öğretmenler, sorumluluk ve iş yükü bakımından diğer kamu personellerinden çok daha ağır şartlarda çalışıyor. Bu adaletsizlik son bulmalı,” dedi. “Sözleşmeli Öğretmen Olarak Atansınlar” Kanun teklifine göre, öğretmenliğe atanma şartlarını ve KPSS taban puanını sağlayan ücretli öğretmenlerin, başvurmaları halinde sözleşmeli öğretmen kadrosuna alınmaları öngörülüyor.
Bu kapsamda 2025-2026 eğitim öğretim yılı sonuna kadar 50.000 ücretli öğretmenin sözleşmeli olarak istihdam edilmesi hedefleniyor. “Emektar Öğretmenlere Ek Ödeme” Ayrıca, 01.01.2015 tarihinden önce ücretli öğretmenliğe başlamış ve en az 80 ay görev yapmış eğitim fakültesi mezunu veya formasyon sahibi öğretmenlere, ders ücretine ek olarak aylık belirli tutarda ödeme yapılması da teklifin içerisinde yer aldı. “Eğitim Sistemi İçindeki Rolleri Tanınmalı” Avşar, “Bu öğretmenler eğitim sistemimizin ayrılmaz bir parçasıdır. Hem onların emeğine hem de geleceğimiz olan öğrencilerimize saygı duyuyorsak, bu adımları artık atmamız gerekiyor,” diyerek sözlerini tamamladı.
