Yıllardır söylediğim bir diğer şey de, derneklerin büyük önem taşıdığı, siyasette değişimde büyük etki edeceğiydi.
CHP DERNEKLERİN İHMALİ NEDENİYLE HER GÜN BİRAZ DAHA KAN KAYBEDİYOR.
Muratlı belediye başkanı Nebi Tepe, geçtiğimiz bayram, Turan mahallesinde bayram namazı çıkışı derneklerle (özellikle hemşeri dernekleri) ilgili söylediği sözler nedeniyle tüm kredisini bitirdi. Zaten ilçe CHP teşkilatı ve belediye başkan yardımcısının sözleri ve tavırlarını söylemeye gerek yok.
Büyükşehre Kadir başkanla görüşmeye giden dernek başkanlarının, sekreterleri geçememesi de bu derneklerin kaybedilmesine neden olmaktadır.
Gelelim Ak Parti ve Cüneyt Yüksel farkına; Cüneyt Yüksel il başkanı seçilir seçilmez, en önemli güç merkezi olan basınla bir araya geldi ve hemen bu tanışma kahvaltısının ardından, iki derneği yönetimiyle ziyaret etti. Ardından, büyük bir oy potansiyeli olan Çorlu’daki dernekleri ziyaret etti.
Şimdi size soruyorum; Bu derneklerin oy yörüngesi, hangi tarafa bakar?
Bir derneğin her üyesi, ortalama 4 oy demektir. Hemşeri derneklerinde bu sayı 6’ya çıkar.
BU DA HER DERNEĞİN EN AZ YÜZ ÜYEDEN HESAPLARSANIZ,400-600 OY DEMEKTİR.
CHP şu sıralar bir de Trakya milliyetçiliği yapan bazı kesimler nedeniyle parçalanıyor. İçindeki en büyük oy potansiyeli Alevileri refize etme çalışması nedeniyle, kan kaybediyor. Yerel seçimde elinde 3-4 belediye kalırsa, bu başarıdır. Cüneyt Yüksel, Muharrem ayında Alevi cemiyetlerini ziyaret edip, Aşure ve kurban yemeklerine katılıyorsa, kim daha toplumsal görün. Ayrıca, Tekirdağ’ın yerel yönetimlerde Anadolulu kabullenmemesine anlam veremiyorum. Sürekli göç alan bir ilde, eğer yüzde olarak neredeyse yarıya gelen bir toplumu dışlamak, kar değil zarar getirir. Yakında Muratlı’da da ilçe başkanı % 90 Anadolulu olacak. Bir numaralı aday İsmail Üzer’dir. Eğer atama olursa, ikinci olarak Kerem Demir olabilir. Adı geçen Ethem Gümüş’ün hedefi başka. Nevzat Bahar, meclis üyeliğinden vazgeçmez. Bu durumda ilçe başkanlığında bir milat olup, Ak Parti yerel seçime, dernekler ve Anadolulu kesim ile bir adım önde girecek.
CHP’NİN BASIN DÜŞMANLIĞI, EN BÜYÜK HANDİKAPI OLACAKTIR.
Yahu doğruları yazan her basın mensubu tu-kaka mı oluyor. Tüm basın mı sizin düşmanınız?
1-Ak Parti ilçe danışma toplantısında, Tekirdağ yönetiminden Nagihan Bayol toplantı bitiminde ben odadan çıkarken, “Basınımıza teşekkür ederiz, hepinizden kendileri için alkış istiyorum” diyerek bizi onurlandırıyor, CHP eski il başkanı, aday adaylığı sürecinde basına saldırıyor.
2-Gerek Valilik gerekse bakanların danışmanları bizi şahsi telefonumuzdan arayarak, “sayın bakanımız sizinle Ramada otelde kahvaltıda buluşup sorularınızı cevaplandırmak istiyor. Sizleri aramızda görmekten memnuniyet duyarız” derken, Sayın Kılıçdaroğlu, aynı otelde “büyük buluşma” sözünün aksine, STK TOPLANTISINA BASINI ALMIYOR, BASININ SORULARINI YANITLAMIYOR.
Sizin sosyal demokrat anlayışınız bu mu? Kim kaybeder, kim kazanır?
3-Ak Parti milletvekilleri basınla her daim iletişim içinde, CHP milletvekilleri ise kendi aralarında bile uzlaşma içinde değiller. Üçünü aynı yerde hiçbir zaman göremedik.
Ak Parti il başkanı Cüneyt Yüksel, başarılı bir ivme yakaladı. Tek sorun, kamu idarecilerinden kaynaklanmaktadır. Kendisi de bu konuda gereğinin yapılacağını söyledi.
Ben başlıcalarını söyleyeyim;
- İl tarım müdürü ve yardımcısı; Bu konuda tarım ve hayvan üreticilerini Büyükşehir tarımsal daire başkanının ayrımcılıklı uygulamaları karşısında yalnız bırakmıştır.
- Çevre müdürlüğü; OSB yasasına rağmen, fabrikalarda gerekli yaptırımı yapmamaktadır. Bunu Sanayi bakanı Faruk Özlü’ye anlattım ve vermiş olduğu mail adresine mail ile fotoğraf ve bilgileri göndereceğim.
- İl milli eğitim müdürü; birçok okul ve müdürlüğe bağlı işletmeleri kullanmak yerine kapatarak devletin zarar etmesine neden olup, birçok eğitimci tarafından istenmeyen biridir.
Buna rağmen, geçtiğimiz dönem Bolu’ya tayini çıkmasına rağmen, bu tayini Eski Bakanın yakınındakiler sayesinde durdurmuştur. Tekirdağ’a hiçbir katkısı yoktur.(bu konudaki haber ve bilgileri Sayın Mustafa Yel vekilim bilmektedir. Kendisiyle defalarca konuştuk.)
- Dernekler müdürü; Sorarım size Sayın okurlarım, kamu müdürü 10 yıldan uzun bir süre aynı ilde aynı görevde nasıl kalır?
Ben yıllar önce Deniz Feneri yöneticisi birinin yardım sahiplerine giden gıda, erzak, giyim ve temizlik kolileriyle ilgili kendisi imza atarak yardım sahiplerine vermediğine dair Ankara’ya yazı yazdım ve kesin kanıt verdim. Kendisi bana şu anda gündemdeki bir şahısla gözdağı vermiş ve bu kanıtları örtbas etmişti. Soruyorum size; bir kamu müdürü 10 yıldan uzun bir süre nasıl aynı yerde aynı görevde kalır?
Evet, Sayın Cüneyt Yüksel; biz sizin Tekirdağ ve halkı için çok faydalı işler yapacağınızı biliyoruz ama benim size kahvaltıda sorduğum sorunun yanıtında, “biz, insanların bir yerine kadar koluna gireriz ama bu kolu yeri geldiğinde bırakmasını biliriz.”Demiştiniz.
“DURMAK YOK YOLA DEVAM” DİYORSANIZ, SİZİ YAVAŞLATANLARIN KOLUNDAN ÇIKIN VE HEP DESTEK TAM DESTEK DİYELİM.
ÖNEMLİ NOT; BANA CHP’Lİ, AK PARTİLİ DİYENLER VAR. BENİM HİÇ BİR PARTİDE ÜYELİĞİM DAHİ YOKTUR.
İKİ KİŞİYE DESTEK VERDİM, KAZANMALARI İÇİN RÖPORTAJ YAPTIM VE KAZANDILAR. BUNLAR, KADİR ALBAYRAK VE MUSTAFA YEL’DİR. BİRİ CHP’LİDİR BİRİ AK PARTİLİDİR. BEN PARTİLİ DEĞİL, PARTİLER ÜSTÜYÜM. KİMSE PARTİZANLIK ARAMASIN.
İNANDIĞIM KİŞİLERİ DESTEKLERİM HDP HARİÇ HER PARTİNİN DAVETİNE İCABET EDERİM. BU BÖYLE BİLİNE