Birçok kişi neden köşemin adının bıçak sırtı olduğunu soruyor.Yaşadığımız hayat bir bıçak sırtına benzer.Aşk ve nefret kin ve dostluk zenginlik ve yoksulluk savaş ve barış...
Hepsi yaşam ve ölüm gibi ince bir çizgiyle ayrılmış olup insanoğlunun yaşamsal kimyasının her her an değişebileceğininen en güzel ifadesidir.gün içerisinde almış olduğunuz şans oyunu kartı ertesi gün sizi zengin biri yaparken aynı gün birinci dereceden bir yakınınızın hayatını kaybetmesinin hüznünü yaşayabiliyorsunuz.Sevinç ve hüzün aynı düzlemde iki çizgi.Bu ikilemde dahi hayatınızı idame ettirebilmek için her iki olayı da yaşamak zorundasınız.
Bu noktada insan kararlarını mantık çerçevesi içinde ince eleyip sık dokuyarak vermeli her söylediği sözün hayatının akışını yönlendireceğini bilmelidir.
Hiç kimsenin gelecek için plan yapma lüksü yoktur.Dale Carnegıe’nin dediği gibi “her günü yatma zamanına kadar yaşa.Yarın yeni bir gün yeni bir başlangıç yeni bir umuttur.” Nefret etmek yerine aşkı hissetmeyi kin duymak yerine dostça yaşamayı savaşmak yerine barış dolu bir dünya kurmayı can almak yerine hayat vermeyi tercih etmek o kadar zor olmamalı.
Güneşin her doğuşunda tüm canlılara ısı ve ışık vererek yaşam sağlamasına rağmen insanların kendilerine hayat veren bu yaşam kaynağının batışını izlemekten büyük bir haz duyduğunu hepimiz biliriz.Bu ikilem hayatımızın bakış açısının bıçak sırtı gibi ince bir çizgiden ibaret olduğunu göstermektedir.BİR BIÇAK SIRTI GİBİ VAR OLMAK İÇİN YAŞAYIN YAŞAMAK İÇİN VARLIĞINIZI SÜRDÜRÜN.