- Muratlı İnanlı çeşmesinde yaklaşık 1-2 yıl önce gündeme getirdiğim, asırlık çınarları, tazecik fidanları kesenler neden bulunmadı?
- Kim kesti bu ağaçları, neden?
- Bu konuda neden kimse bir açıklama yapmadı?
- Bu tazecik fidanları, asırlık çınarları kesenler neden bulunmadı?
Gelelim bu güne;
Birileri, yeni hastane yapımı için hafriyat kazısı esnasında ağaçların kesildiğini basına servis etmeye kalkıyor. Ama ortaya çıkıp da, “ey ilçeme hizmet için hastane yapanlar; sizler neden ağaçları kesiyorsunuz?” demiyor. Bunun adı, ağaç korumak değil, siyasi çıkışlardır. Biliyor ki, bu girişiminden bir şey çıkmayacağı gibi, tepki de alacak. O yüzden, sessizce hedef gösteriyor. Hiç bir şeyin gizli kalmayacağını bilmiyor.
Şimdi bu şahsa soruyorum;
- Yıllardır ruhsatsız, kantinsiz, doktor eksiği olan hastane için, belirli bir mevkiin olduğu halde ne gibi bir girişimde bulundun?
- Biz yeni hastane için mücadele ederken, bir kez olsun mevkiin itibariyle yeni hastane yapımı için girişimde bulundun mu?
- O bölgede maki türünde bodur ağaçların olduğunu, hastane temel kazımı esnasında, devletin gelecek her türlü olumsuzluğa karşı gerekli inceleme ve kaydı yerine getireceğini hiç düşünmedin mi?
- Şehrin göbeğinde, sırf imar değişikliği için ağaçlar sökülmedi mi?
-O sökülen ağaçlar nereye dikildi, dikildiyse kuruyup kurumadığı kontrol edildi mi?
-Madem ağaçları düşünüyorsun, yetkin olduğu halde, Mahmut Hersanlıoğlu’nun Tekirdağ-B.Karıştıran yolu kenarına diktirdiği fidanların bakımı ve sulamasını neden yaptırmadın?
- GERÇEKTEN AĞAÇLARI DÜŞÜNÜYORSAN, İNANLI ÇEŞMESİNİN RESTORASYONUNDA, ORAYA YAPILMIŞ ÇOCUK PARKI, YAPILMAKTA OLAN KAFETERYA VE TUVALETLER İÇİN AÇILAN YERDE KAÇ TANE AĞAÇ KESİLDİ?
- NEDEN BURADA KESİLEN AĞAÇLARIN KAÇ TANE VE KİMİN TARAFINDAN KESİLDİĞİNİ SÖYLEMİYORSUN?
- ONU SÖYLEMEZSİN ÇÜNKÜ UCU SANA KADAR GELİR.
Her ne kadar büyükşehir yapsa da, sen de sorumlu olursun.
Gerçekten ağaçları, doğayı düşünüyorsan eyvallah ama işin içinde yanlı tutum ve partizanlık varsa, bunun hesabını yeri gelince vatandaş sorar.
- EĞER BİZ O HASTANENİN YAPILMASI İÇİN MÜCADELE VERİRKEN, SEN SIRF KARŞI PARTİLİ OLDUĞUN İÇİN, ATALARIMIZIN TABİRİYLE, “ÖKÜZ ALTINDA BUZAĞI ARIYORSAN” YARIN O HASTANE BİTTİĞİNDE, TEDAVİ OLMAYA DA GİTME.
Evet, bir ağaç kolay yetişmiyor ama bir şey yapmak istiyorsan, bunun da bazı zaruri gerekçeleri vardır. Madem ağaç kesilmesini istemiyorsun, İnanlı çeşmesindekileri de yetkin olduğu halde kestirmeyecektin. O zaman inanlı çeşmesine yenileme da yaptırmayacaktın. Madem hastane yapımında, gerekli inceleme olup, bölgede zarar görecek ağaç olmadığı yetkililer tarafından tespit edilmiş olan hastanenin yerini düşünüyorsun, ya hastane yapımı için arsa bağışla ya da sırf partizanlık yapıp, aslını öğrenmeden şikâyet ediyorsan, yapıldığında o hastaneye gitme.
HALK İÇİN BİR ŞEY YAPMAK İSTİYORSAN, BAZI FEDAKÂRLIKLARDA BULUNACAKSIN.
Bugün günlük hayatta kullandığımız, zaman zaman yer aldığın senin makam masan dahi ağaçtan yapılıyor. Evindeki mobilya da ağaçtan yapılıyor. O zaman “mandıra filozofu” filmindeki gibi, “ben ağaçtan yapılan her ürüne karşıyım” de ve ağaç ürünlerini kullanma.
Gerçekten doğayı düşünüyorsan, destekçin oluruz ama sen şimdiye kadar hep birilerini ön plana sürüp geri plandan seyrettin.
O yüzden sen,seni aşan şeylerle uğraşıp kendini üzme. Bir haksızlık varsa, biz yazarız rahat ol.
Görelim bakalım; Biz senin yaptığın gibi yapmadık, konuyu direk gündeme getirdik ama sen,“bunu ben yaptım. Çünkü İnanlı çeşmesini partilim yapıyor, orada ağaç kesilebilir. Ama hastaneyi devlet yapıyor, o yüzden böyle yaptım.” Diyebilecek misin? Ne diyeyim, böyle devam et.