MEDİNEİ MÜNEVVERE
( 4.10.1982 )
YA RASULÛLLAH
Yüzüm yok iken geldim kapına.
Gönül rüzgârı savurdu katına.
Binmiş idim ben sevgi atına.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
Senin ismin ile çarpar kalbim.
Gözetmessen nolur benim halim.
İsmini anmadan durursa kalbim.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Ravzana aldın bu günahkârı.
Yitirmiştim ben ezelden arı.
Günahımı yüzüme vurma bari.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
Sana lâyık olamadım bir türlü.
Ağlar gözlerim geceli gündüzlü.
Kalbim temizlenmedi pürüzlü.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Gönlüm köşesinden çıktı bir ışık.
Ben sana belki ezelden aşık.
Sensin bütün cihanda tek maşuk.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
İsmini anmadan geçmez anım.
Sana kendimden daha yakınım.
Gönülden gönüllere akanım.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Sevgin kalbimde yanıyor her an.
Gözlerimden akan yaş değil kan.
Cemalini gösterdiğin zaman.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Senin çün bu alemde cümbüş var.
Cümleler dosttur kalmamış ağyar.
Sana kâinat olur hep bakar.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Huzuruna vardım girdim ravzana.
Anlayamassam seni vah bana.
Feda olsun varlığım hep sana.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
Gafletle geçiyor şamu seher.
Seni bilmek ne zormuş meğer.
Seni anlamadan gidersem eğer.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Hicret ettin Mekkeden Medineye.
Bende ederim Hicret içeriye.
Kazancımız kalmassa geriye.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Başımı koydum ezelde önüne.
Hesabım kalmasın mahşer gününe.
Yüzümü tuttum hep senin yönüne.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Kölen olsam hep kapında kalsam.
Lutfundan manâ gülleri alsam.
Varlığımla seni anamassam.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Aciz ve de naçiz biçareyim.
Baştan aşağı harab yareyim.
Ciğerim delik pare pareyim.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Lütfetmessen nolur benim halim.
Yalvaracak güçte değil kalim.
Geçiyor günler gafletle daim.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Görüpte cemalin veririm can.
Sana Salât'u selâmlar her an.
Aşkındır yine gönlümde yanan.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Bir nefes ayrılsam ona yanarım.
Mecnunum yine kalmadı kararım.
Gönlümdesinde neden ararım.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Seni anmak hayat verir bana.
İçeyim aşkını kana kana.
Eylerim niyaz kalmasın sona.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
Davetin ile Ravzana geldim.
Lâyık değil iken selâm verdim.
Zahirde olsa lutfuna erdim.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah.
Sensin alemde varlığa sebeb.
Ey gönül darılma edeb edeb.
Düşersemde bir gün gaflet edip.
Boş çevirme ellerimi ya Rasulûllah
-----------------------------
MEKKEİ MÜKERREME
( 16. 9.1982 )
KÂBE'DE SEYR
Kâbeyi seyrettim bir nice zaman
Zuhur eden hakikatler çok yaman
Can'mı cananmı'dır yoksa yanan
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Keskince bir bak kapı yönünden
Haber verir sırrın (ama) halinden
Her şey konuşur Rabbin dilinden
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Salınır beyaz giymiş gelinler gibi
Örtüsü yazılmış inciler gibi
Seni gören göz olur sevgili
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Tavaf başlar Hacerul esvedden
Yavaş yavaş geçilir makamı İbrahimden
Durulmaz orada insan selinden
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Belirir rüknü Iraki kuzey köşede
Gelinir rüknü Şamiye batı köşede
Daha sonra rüknü Yemani güney köşede
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Dört köşededir dört işaret
Şeriat tarikat hakikattir marifet
Boşa geçirme vaktini kendini arif et
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Yedi tavaf derler etvarı seb'adır
Menziline varmağa hakikat yoludur
İnsan mihverinde dönmeğe koyulur
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Birinci tur nefsi emmareden geçilir
İkinci tur nefsi levvameden geçilir
Üçüncü tur nefsi mülhimeden geçilir
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Dördüncü turda başlar mutmainne hali
Beşinci turda Radiyeye denir beli
Altıncı turda olursun Merdıyyeli
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Yedinci turda Safiye zuhur eder
Kalmaz gönülde üzüntü keder
Rabbin senide örtüde gizler
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Hüccac döner tam bir vecd ile
Beyazlar giymiş kefenler ile
Bu hale hayret eder Melekler bile
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Bir zaman ezan okunur durur tavaf
Az sonra sakinleşir etraf
Fevelü Vecheke Şetral Mescidil Haram
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Namazda bütün Kâbeye döner hacılar
Kalmaz hatırda akraba dost ana bacılar
Kendi varlıklarından yeni doğanlar
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Sende gir o örtünün hemen içine
Seyret alemi koy biçimden biçime
Mahrem ol seni nefsinden çekene
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Kâbededir İnsan hakikati vahdet sırrı
Bu öyle bir duygu ki zahirden ayrı
Nasıl açılır sırrı bundan gayrı
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Kâbenin baş harfi keftir ortası ayın
Sonunda ba vardır iyi anlayın
Dikkat edip gaflete dalmayın
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Kef künden gelir kelimden gelir
Ayn aynından gelir gözden gelir
Ba ise birlikten beraberlikten gelir
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Vahidiyetten kudrete geçti ol dedi
Hemen ayn oldu göz ile gördü
Ba ile de hemen birliğini anladı
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Kimi ağızdan ağlar kimi gözden bakar
Gönüllerin hepsinden coşarak akar
Kimi aşık kimi maşuk rol yapar
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
Ortada durmuş naz eder sevgili
Bu is yeni değil ezelidir ezeli
Kendi varlığımızı bildik bileli
Siyah örtü neyi örter bilirmisin?
-----------------------------
( 22. 9.1982 )
SAİY'DE DÜŞÜNCE
Hac niyetiyle MEKKE'ye gelen kişi.
Ravzayı ziyarettir hemen ilk işi.
Kimse durduramazki bu gidişi.
Yaradana karşı gelmek olur mu?
Sonra gidilir Kâ'beye başlar tavaf.
Dönerler çağrışırlar Yarab af af.
Türlü renkli İnsanlar olur bir tuhaf.
Hakkın huzurunda renk ayrımı olur mu?
Tavaftan sonra hemen geçilir Saiy'e.
Safa içün yürünür ileriye.
Az sonra çıkarsın safada tepeye.
Nereye çıktığını bilmemek olur mu?
SAT gönlünde huzur ve safa halidir.
Sırrın saflaşması baka halidir.
Fe ise Hakta fani olmaktır.
Bu hali duymamak bilmemek olur mu?
Saiy için Safadan çıkarsın yola.
Hızlı yürünür yolda verilmez mola.
Yeşil direklerde yapılır hervele.
Hervelenin aslını bilmemek olur mu?
Nihayet varılır karşıda Merveye.
Bağzılar yürürler geçerler ileriye.
Dönülmez başlanan bu işten geriye.
Mervenin aslını bilmemek olur mu?
Mim Makamı Muhammeddir iyi anla.
Rı rahmettir dağılmadan hemen topla.
Vav ile verilir lütf geri kalma.
Bu lûtufları toplamamak olur mu?
Birinci Şaftta nefsi Emmareden kaç.
Gönlünden manâ alemine bir kapı aç.
Varlığına aldığın nurları saç.
Bu nurları hiç bilmemek olur mu?
İkinci Şaftta Levvameden uzaklaş.
Gözünde olsun her zaman akan yaş.
Bunları kendine hâl yap yavaş yavaş.
Kâl'den geçmeden hale ermek olur mu?
Üçüncü Şaftta Mülhimeden'de geç.
Gönlünde doğacak huzuru lûtfu seç.
Manâ aleminin kapılarını aç.
Kapıyı açmadan girmek olur mu?
Dördüncü Şaftta Mutmainneye yaklaş.
Ruh ilen Nefsini ediver kardeş.
Sırrına olurlar ikiside yoldaş.
Sulh yapmadan hakka varmak olur mu?
Beşinci Şaftta gelir Radiye hali.
Gözün aç bu halleri kaçırma bali.
Korkma sakın devam et olmassın deli.
Korku ile yapılan tamam olur mu?
Altıncı şaftta kabul olur amelin.
Durmadan Hakkı söyler gönlün ve dilin.
Hak için açılır alır verir elin.
Bu el dil gönül Haktan gayrı olur mu?
Yedinci Şaftta sondur yapılan Saiy.
Gönlünü dinle sana senden gelir Vahiy.
Yaptıklarını anladınsa ya Ehiy.
Celâl ve Cemâl zuhurunda perde olur mu?
Merve tepesinde biter Saiy'nin sonu.
Üç koşmak dört yürümek sandınsa onu.
Tekrarlama yeniden bu İlâhi oyunu.
Suret ehlinin yaptığı şey olur mu?
Yeşil direklerde yapılır Hervele.
Kudretini izhardır iyi bil hele.
Böyle güzel hâl bir daha gelmez ele.
Bu halleri suretten sanmak olur mu?
Saiy'nin SE'si bilki Sekine halidir.
Her şeyde Sükünet ve huzur iledir.
Burada hitap göz ile gönüledir.
Gözsüz ve gönülsüz bu işler olur mu?
Saiy'nin Ayın'ı gören gözdür bakana.
O gözlerden gönüle bakan bakana.
Manâ aleminde gülleri kokan kokana.
Yaklaşmayıp uzak durmak olur mu?
Saiy'nin ye'si Yakiyn ehli olmaktır.
Hakkı her yerde ve kendinde bulmaktır.
Sırrı tevhide hem Vahdete dalmaktır.
Bu hallerde ölüpte kalmak olur mu?
Ey can bu haller Sıret ehli içindir.
Suret ehli bilmez geçiş niçindir.
Yaradan göstermiş en güzel biçimdir.
Bu hallere gaflet ilgisizlik olur mu?
-----------------------------
( 19. 9.1982 )
BEYTULLAHTA TEMAŞA
Yürüdük hayli geldik babul fetha
Buradan girilir hakikati İnsana
Kendini bul zatınla birleş eyle temaşa
Sen o kapıyı yol mu sanırsın?
Gönül kapısıdır hemen girdim içeri
Sanki o anda alem yaşıyor mahşeri
Kendilerinden geçmişler bırakmışlar işleri
Sen o mahşeri yarın mı sanırsın?
Yürüdüm ileriye indim düzlüğe
Öyle bir coşku ki hacet yok sözlüğe
Burada neler verilmez aynel yakiyn gözlüğe
Sen o hali bu gözle görebilirmisin?
Düz zemin alemi şehadettir anlayana
Orada her an mahşerdir kavrayana
Dilediği verilir isteyip ağlayana
Sen o alemi hayal mi sanırsın?
Kimi uzanmış yere akşamdan yorgun
Kimi oturur dönmekten yüzü solgun
Kimi döner döner bir garip dalgın
Sen onları kederli dertli mi sanırsın?
Az ilerde makam'ı İbrahim işarettir cana
Hacerul esved candır Hüccac'a
Hacılar içerler zem zem'i kana kana
Sen bu zem zem'i sade su mu sanırsın?
Bir kısım insanlar inerler düze
Girerler semaya adeta yüze yüze
Gizli kalmaz bu işler gören göze
Sende gözünü göz mü sanırsın?
Alemde böyle bir sel düşünülemez
Bir benzerine dahi erişilemez
Bir yenisi yapılmağa girişilemez
Sen onu her hangi bir hâl mi sanırsın?
Gökte beytul mamuru tavaf eder Melekler
Yerde beytul haramı tavaf eder insanlar
Aradaki farkı anlayanlar anlasınlar
Sen İnsana neyin geldiğini bilirmisin?
Yedi tavafı raksı şaftı bitirenler
Merdivenlere yürüyüp direklere gelirler
Burası alemi Melekuttur bilirler
Sen orasını kubbeli direkler mi sanırsın?
Alemi melekût kırmızıdandır renkleri
Sükûnetle oturur oranın sakinleri
Seyrederler alemi şehadete geçenleri
Sen onları ölüler mi sanırsın?
Dizilmiş ismi celâl levhalarla sıraya
Direkler taşıyor kubbeleri gelmiş bir araya
Sanki köprü kurulmuş ruhlar aleminden karaya
Sen o köprüyü su için mi sanırsın?
Her ismi Celâl bir esmanın mazharı
Bu isimlerdedir Hakkın bir çok esrarı
Hükmünü yürütür Rahman verir kararı
Sen bu kararları Ruhtan mı sanırsın?
Her bir boşlukta asılmış dönüyor pervaneler
Sanki alemi Melekutta semada Melekler
Sıra beklemekteler onlarda tavaf edecekler
Sen bu tavafı kendilerinden mi sanırsın?
Bu kat alemi Melekût mazharıdır
Sonra alemi şehadete geçer zuhur izharıdır
Orada her yapılan kişinin tam kârıdır
Sen o yapılanları kuldan mı sanırsın?
Melekût'a geçenler Ceberuta varırlar
Kendilerini Sıbgatullaha boyalı sanırlar
Bir müddette bu katta kalırlar
Kalanlara kim izin verir bilirmisin?
Üçüncü alemin beyazdandır nurları
İsmi celâl sonsuzdur süslemiş duvarları
Bu alemin sakinleri Ruhlaşmış duyguları
Sen bu suretleri beşer mi sanırsın?
Tavanı tutan direkleri sayısızdır
Buraya çıkanların hayreti sonsuzdur
Buranın da direkleri durmadan dönmektedir
Sen bu alemi yersiz mi sanırsın?
Hakikat'i Muhammedi denir bu aleme
Kendi zevkinde her an doyulmaz seyrine
Nasıl gaflette kalır gelmessin kendine
Sen bu alemi hayal mi sanırsın?
Her şeyin zuhuru onunla başlar
Gönlünde kurumuş akıtmadığın yaşlar
Kaab'ı kavseyn den de geçmiş kaşlar
Sen bu aleme şaşı mı bakarsın?
Daha yukarısı alemi Lâhuttur sonsuz
Bütün bu işler ondan gelir olmaz onsuz
Kişi kendini bedensiz bulur ansız
Sen bu alemi yerde mi sanırsın?
Öyle bir mavilik ki siyaha yakın
Başınızı kaldırıp tekrar tekrar bakın
Bütün alemlerde hemen var olun
Bu var oluşu beşerden mi sanırsın?
Yedi minare her an yükselir Lâhuta
Kişi alemi dolaşmalı girmeden tabuta
Eğer ölmek var ise yine sonunda
Sen onu yaşamak mı sanırsın?
Yedi minarede çift şerefelidir
Zahir batın remz ile işaretlidir
Evvelde de ahırda da beşaretlidir
Sen işaretleri boşuna mı sanırsın?
Yedi minare Sıfat'ı subutiyedir
Bu sıfatlar mülk aleminde zahirdir
Bunlarla zuhur eden çok çok nadirdir
Sen bu Sıfatları sözde mi sanırsın?
Birincisi hayattır her şey ona bağlı
Cümle varlık ihtiyacına sevdalı
Gaflet ehli göremez gözler bağlı
Sen o gözü bakar görür mü sanırsın?
İkincisi ilimdir her zuhurda lüzumlu
Bütün zuhurlar bir biriyle uyumlu
Cümle katreler vazifesinde duygulu
Sen o zerreleri cahil mi sanırsın?
Üçüncüsü iradedir onsuz olmaz
İrade ise kudretten geri kalmaz
Kudret ise melikiyetten ayrılmaz
Sen o iradeyi ayrı mı sanırsın?
Dördüncüsü sem'idir her şeyi duyar
Bütün varlıklarda duyduğuna uyar
Sende kulağını edersen hemen ayar
Duyduğun her şeyi gayrı mı sanırsın?
Beşincisi basardır her şeye bakar
Gözlerden gönüllere coşarak akar
Masiva var ise hiç bırakmaz yakar
Sen o bakışı kuldan mı sanırsın?
Altıncısı kelâm'dır o kelâmullah
Duyup söyleyene derler kelumullah
Musa ile ayan oldu bu zikrullah
Sen o kelâmları gaibden mi sanırsın?
Yedincisi kaimi bu nefsihidir
Nefsiyle durur elbet ebedi kaim
Sen onu böylece zikret düşün daim
Sen bu varlığı tabiat mı sanırsın?
Böylece bütün alem burda gizlidir
Anladınsa eğer kâinat izlenir
Bütün alem Vahidiyette birlenir
Sen o çokluğu fark mı sanırsın?
Meydandaki siyah örtülü maşuktur
Etrafında pervaneler ona aşıktır
Bu hâl sevene sevilene ışıktır
Sen o siyah örtülüyü taş mı sanırsın?
İnsan'ı kâmildir çün onun misali
Merkezdir hem yücedir alidir ali
Bu sırları anlayan elbet der beli
Sen bu halleri suretle mi sanırsın?
A'madan ilk tecelli İnsana oldu
Alemi lâhuttan Ceberuta doldu
Alemi Misalde isimleri boldu
Sen o isimleri yaban mı sanırsın?
Nihayet Şehadette eyledi zuhur
Mülk alemide onunla buldu huzur
Onun varlığı cümle alemde hazır
Sen onu küçücük varlık mı sanırsın?
Böylece hazaratı hamse tamam olur
İnsan'ı kâmil hepsinde isim alır
Her şeyin sonuda mutlak ona varır
Sen onu ölür gider mi sanırsın?
Sahibi alem böylece kıldı karar
Gafil İnsan kendini arar da arar
Varlığında olanı gayrıya sorar
Sen o gafile nasıl uyanık dersin?
Kâbe'i Muazzama aleme misal
Anladın ise bu sırrı özünde kal
Seyrine dayanılmaz o esrarlı hâl
Sen bu hali yine suret mi sanırsın?
MEKKE
( 29.9.1982 )