info@ellidokuz.com
Dolar Alış
:
32.4747
Dolar Satış
:
32.5332
Euro Alış
:
34.8231
Euro Satış
:
34.8859
Aranıyor, lütfen bekleyiniz...

Boğaz Köprüsü nden Atlayacak İmralı ya Yüzecek

Deneme için 20 bin TL ye ihtiyacı olan Sunaçoğlu na henüz bir sponsor çıkmadı. Eğer sponsor bulamaz ise arabasını satıp denemeyi mutlaka yapacağını söyledi.

 

Deneme için 20 bin TL'ye ihtiyacı olan Sunaçoğlu'na henüz bir sponsor çıkmadı. Eğer sponsor bulamaz ise arabasını satıp denemeyi mutlaka yapacağını söyledi.
 
Sunaçoğlu ilk olarak şöyle konuştu;
“15.05.1973 yılında İstanbul'da doğdum. 5 yaşından beridir yüzme sporuyla uğraşıyorum. Yüzme sporunun yanında paraşüt, akrobasi, yamaç paraşütü, Scuba gibi bir takım extreme sporlarla lisanslı olarak uğraşan biriyim. En son Eylül ayında Mersin'den Kıbrıs'a 78 km'lik mesafeyi kafessiz olarak 26 saat 15 dakikada yüzerek bir rekor kırmıştım. Ardından 23 Nisan tarihinde dünya tarihinde bir ilke imza atarak, Sarıyer'den suya atlayıp, Üsküdar'da Kız Kulesi'nden çıkarak boğazı boydan boya yüzmüştüm. Bu daha önceden 1700'lü yıllarda Hintli bir yüzücü tarafından denenmiş. Fakat başarısız olmuştu. Biz başardık. Şimdi sırada anlamlı bir projemiz var. Onunla ilgili olarak resmi başvurularımız yapıldı ve izinler alındı. Şu anda prosedürlerde devam ediyor. 28 Ağustos tarihinden Boğaz Köprüsü'nden paraşütsüz özel bir giysiyle atlayıp, İmralı Adası'na yaklaşıp 170 km lik bir mesafeyi yüzerek geçip hem kendi rekorumu egale edeceğim, hem de İmralı Adası'ndan terörle alakalı bir mesaj vermek istiyoruz. Terörü lanetleyen bir mesaj vermek istiyoruz. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın söylemlerini biz fiili bir rekor denemesiyle dünyaya duyurmak istiyoruz. Diyoruz ki, ‘Tek devlet, tek bayrak, tek millet' Türkiye Cumhuriyeti büyük bir millettir. Büyük bir ülkedir, bölünemez. Kürdüyle, Türküyle, Lazıyla, Arnavutuyla, Boşnağıyla mozaik bir ülkeyiz. Bir kere biz uzun vadeli bir tarihe sahibiz. Bölünme gibi bir planımız yok. Biz bunu belirtmek istiyoruz” dedi.
 
İmralı Adası'na yüzmedeki amacının terörü lanetleyen bir mesaj vermek olduğunu belirten Sunaçoğlu, “Özellikle İmralı Adası'nı seçtik. Hem PKK'yı, hem de terörü lanetliyoruz. Burada bir şeyi açıkça belirtmek istiyorum. Bazı çevreler bunu Kürt düşmanlığı gibi algılıyor. Kesinlikle bununla bir alakası yok. Türk, Kürt kardeştir. Türkle Kürt'ü de ayırmanın imkanı yoktur zaten. Benim birçok arkadaşım var; babası Kürt, annesi Türk, çocuk Kürt mü ? Türk mü ? yani. Bunu nasıl böleceksiniz. Bizim kınadığımız, lanetlediğimiz olay tamamen terördür. PKK terör örgütüdür. Orada yatan insanda terör örgütü lideridir. Haliyle bunu kınıyoruz. Benim mesajım budur” ifadelerini kullandı.
 
Alper Sunaçoğlu, Boğaz Köprüsü'nden yapacağı atlayış için hiçbir korkusunun olmadığını belirterek, “Hayır korkmuyorum. Benim bir korkum yok. Sonuçta intihar etmek için atlamıyorum. Bir mesaj vermek için atlıyorum. Sağlıklı bir atlayış yapacağıma inanıyorum. Sadece tek sıkıntılı olduğumuz konu, sponsor bulamadık. Sponsorlar PKK, İmralı'yı duyunca destekleme konusunda çekimser oluyor. Bu sıkıntıyıda basının sayesinde işadamlarımızdan birine illaki ulaşacağız. Birileri destek olacaktır diye umut ediyoruz. Eğer sponsor bulursak, atlarken giyebileceğim özel kıyafeti alabilirim.O kıyafeti aldıktan sonra zaten bir sıkıntım kalmıyor” şeklinde konuştu.
 
Sponsor bulma konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyen Sunaçoğlu, “Bu iş için toplamda 20 bin TL gerekiyor. Tekne, giyeceğim kıyafet, kumanya, ilaçlar ve teknik bir malzeme gerekiyor. Bana eşlik eden 10 kişilik bir ekibim var. Gereken parayı henüz bulamadık. Sponsor arıyoruz. İnşallah sponsor bulacağız” diye konuştu.
 
Ailesinde başka bir yüzücü olmadığını sözlerine ekleyen Sunaçoğlu, “Ailemdeki herkes yüzmeyi biliyor ama profesyonel anlamda yüzebilen tek kişi benim” dedi.
 
Asıl mesleğinin yüzmek olmadığını ve sadece hobi amaçlı yüzdüğünü belirten tecrübeli yüzücü, “Yüzmek benim hobim. Ben A belgeli gümrük müşaviriyim. Dış ticaret şirketlerine danışmanlık hizmeti veriyorum. Kısacası gümrük ve hukuk danışmanlığı diyebiliriz. Ben hayatımın iki senesini spora ayırdım. Bu iki seneden beridir elimi ayağımı işten çektim. Bu iki senede yapmam gereken projeleri gerçekleştirmek istiyorum. Daha sonra ağırlığımı iş hayatına vereceğim” şeklinde konuştu.
 
Alper Sunaçoğlu Boğaz Köprüsü'nden atlama dışında bir projesinin daha olduğunu söyleyerek, “O aslında benim ilk projemdi. Onu yapana kadar bana 5 tane proje yaptırdılar. Projem; İzmir'den suya girip Atina'dan çıkıp, oradan da 670 km lik mesafeyi koşarak ve bisiklet ile Selanik'e ulaşıp, Atatürk'ün evinde saygı duruşunda bulunmak ve sonrasında da ülkeme geri dönmekti. Bu proje için 70 bin TL gerekiyordu. Ancak para bulamadık. Bizim de paramız Kıbrıs'a yetti ve Kıbrıs'a yüzdük. Sonrasında boğazı yüzdük ve şimdide Allah izin verirse İmralı'ya yüzeceğiz. Burada da ciddi bir sponsor çıkarsa eğer 19 Mayıs 2012 tarihinde de yüzerek İzmir'den Atina'ya geçmeyi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
 
Ailesinin Boğaz Köprüsü'nden atlama yapacağını bilmediklerini dile getirerek, “Şu anda bilmiyorlar. Haberleri izlerlerse haberleri olur ama şu anda haberleri yok” dedi.
 
Boğaz'da yüzmek için izin almalarını ise, “Genel Kurmay Başkanlığına, Başbakanlığına Bimel üzerinden resmi başvurumu yaptım. Bana yaklaşık bir hafta içerisinde cevap geldi. Fakat Yüzme Federasyonu'nda ise evrağımız yaklaşık 26 gün kadar bekletildi. Bir tek Yüzme Federasyonu'nda sıkıntıyla karşılaştık. Bu izni alırken maalesef en fazla Yüzme Federasyonu uğraştırdı. Buradan sizler aracılığıyla başta Başbakanımız, Genel Kurmay başkanımız, emniyet genel müdürümüze bu projeye destek olan herkese bir Türk genci olarak teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
 
Sunaçoğlu Türkiye'deki yüzme sporunun adeta yerlerde süründüğünü belirterek şöyle konuştu:
 
“Türkiye'de yüzme tabiri caiz ise yerlerde sürünüyor. Yüzmeye destek sıfır. Hem basın yönünden bir ilgi yok, hem de bir kamuoyu oluşmuş değil. Ben şahsen yakınlarıma çocuklarınızı verin yüzücü yapalım demekten çekiniyorum. Çünkü sıkıntılar içerisindeyiz. Yüzmeye yeteri kadar destek verilmiyor. Örneğin bugün havuz yok. Şu anda yüzme gidelim desem, gidecek havuzumuz yok. Gittiğiniz her havuzda ya kulvar kiralanmış, ya da ful. Keşke her camii yapan önüne bir de havuz yapsa diye aklımdan geçirmiyor değilim. Maalesef Türkiye'de yeterli havuz yok. Ama yeni bakanımızdan son derece umutluyuz. Çünkü yüzmeye en az başbakanımız kadar duyarlı. İnşallah sayın bakanım yüzmeye gereken önemi ve desteği verecektir.”