Varlığına kast eden odakların yanı sıra, birçok cepheden de amansız bir saldırıyla karşı karşıya kalan Hizbullah mensuplarına, hiçbir zaman söz hakkı verilmedi. Çıkarılan gürültüler ve kaldırılan toz bulutları arasında kendisini ifade etme zemini bulamadı. Böylece en tabii hakları olan savunma hakkı ellerinden alındı. Bu kitap, gecikmiş olsa da Hizbullah mensuplarının savunma haklarını kullanmalarına ve geniş kitlelerin, Hizbullah’ı kendi dillerinden anlamalarına zemin hazırlamaya aracılık etmesi açısından önemlidir. Yine bu kitap, anılar ya da hatıralardan müteşekkil değildir. İkisi, Hizbullah mensuplarının mahkemeye “son savunma” kapsamında vermiş oldukları “Savunma belgeleri” olup biri de Av. M. Hüseyin Yılmaz Beyin müvekkilleri namına mahkemeye sunmuş olduğu “Esas Hakkındaki Son Savunma”sıdır. Dolayısıyla bu kitabın toplumsal hafızaya ve adil şahitliklere katkı sunması bakımından bir boşluğu doldurması ümidindeyiz.