Gökkuşağının tüm renklerini taşır çoğu kadın üzerinde. Bazen, bir yaz yağmuru gibi aniden indirir. Ardından, mavinin, turuncunun en sıcak tonlarıyla aydınlık bir gülümseme belirir yüzünde… Elizabeth D. ise, kara bulutların dağılmadığı bir gökyüzünün çocuğu olarak dünyaya gelir. Onun çocukluğunun, gençliğinin rengi yalnızca gridir. Ama bir kadın isterse kaderini de değiştirir. Elizabeth D. olgunluğunda mükemmel eş ve anne rolünü üstlenir, başka bir kadının hayatını oynuyormuş gibi, geçmişinin üzerine bir tül çeker. Çektiği tüm acıları, hayal kırıklıklarını o tülün ardında zaman zaman oynaşan gölgelerden ibaret kılar. O günlerden bugüne kalan yegâne hatıra ise aile yadigârı sandığın içine kilitlenmiş günlükleridir. En yakınınızdaki kadınlara bir kez daha bakın! Bu kez daha dikkatli… Yalnızca gözlerinizle değil, aklınız ve kalbinizle de. Kadınlar yarım kalmasın!