TÜSİAD, EconomieSuisse (İsviçre İş Federasyonu) ve NHO (Norveç İş Konfederasyonu)desteğiyle, Washington’daki Johns Hopkins Üniversitesi’ne bağlı School of Advanced International Studies (SAIS), Transatlantik İlişkiler Merkezi (CTR) tarafından hazırlanan “İstihdam ve Büyüme için Kuzey Atlantik Pazarı’nın Kurulması” başlıklı kitabının Brüksel’deki sunumu Prof. Daniel
S. Hamilton tarafından gerçekleştirildi. Ekonomi alanındaki çalışmalarıyla tanınan düşünce kuruluşu Bruegel’deki “Is There Life After TTIP? The Future of Transatlantic Economic Relations” başlığı ile düzenlenen etkinliğe Prof. Daniel S. Hamilton, BusinessEurope Uluslararası İlişkiler Direktörü
Luisa Santos,Prof. AndréSapir ve Bruegel Direktör Yardımcısı Maria Demertzis panelist olarak katıldı.
Etkinlikte Transatlantik ekonomik ilişkilerin mevcut durumu ve halen mevcut tıkanıklıkların aşılması için öneriler, AB ve ABD
arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı(TTYO) anlaşması müzakerelerine ilişkin Trump yönetiminden beklentiler, Türkiye ve AB ekonomisiyle entegre olmuş diğer Avrupa ülkelerinin Transatlantik ekonomi içerisinde ne
şekilde konumlandırılması gerektiği gibi konubaşlıkları ele alındı. Prof. Daniel S. Hamilton, ABD’deki yönetim değişikliğine karşılık AB’nin de Brexit nedeniyle kurumsal bir değişim süreci
içerisinde olduğunu belirtti ve Transatlantik ekonomi ve ticaret ilişkileri çerçevesinde dört senaryodan bahsetmenin mümkün olduğunu söyledi:
1-Ekonomi ve ticaret ilişkilerini halen bulunduğu “derin dondurucu” içerisinde muhafaza etmek.
2-TTIP müzakereleri süresince sonuca ulaştırılmış
konuların bir anlaşma çerçevesinde toparlanarak, hayata geçirilmesi.
3-TTIP müzakerelerinin kaldığı yerden yeniden başlatılması.
4-Türkiye ve İsviçre, Norveç gibi ülkeleri de dahil edecek şekilde bir “Kuzey Atlantik Pazar” oluşturulması ve bu pazarın AB ve ABD’de büyüme ve istihdama sunacağı katkının iyi düşünülmüş bir iletişim stratejisiyle tanıtılması.
14 Şubat tarihinde gerçekleştirilen genel kurul toplantısında, Türkiye`nin sığınmacı krizindeki rolünü değerlendiren bir görüş kabul edildi.
Türkiye’nin üç milyondan fazla sığınmacı barındırma konusundaki çabalarını değerlendiren görüşte Türkiye ve AB’nin 2016 yılı AB – Türkiye Bildirisi’ne uyumunu denetleyecek bağımsız bir mekanizma oluşturulması çağrısında bulunuldu.
Söz konusu mekanizmanın Türk resmi makamları, uluslararası sivil toplum kuruluşları ve insani yardım alanında uzmanlaşmış kuruluşlarla işbirliği içinde oluşturulması gerektiği belirtildi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi görüşünde ayrıca AB üye
ülkelerinin sığınmacıların yeniden yerleştirilmesi ve başka üye ülkeye yerleştirilmesi konularındaki performanslarının hayal kırıklığına sebep olduğunun altı çizildi ve bazı üye ülkelerin sığınmacı krizi ile ilişkili olarak sergilediği yabancı düşmanı
tutumları şiddetle kınandı; bu ülkelerin izlediği tutumun AB`nin temel değerlerine aykırı olduğu belirtildi.
- Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, 15-16 Şubat’ta AB Dönem Başkanı Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da gerçekleştirilen ve AB Gayrıresmi Dışişleri Bakanları Toplantısı’na (Gymnich) katıldı.