Geçtiğimiz hafta Muratlı’nın Çarşamba pazarında gıda tezgahlarını gezip sorunlarını dinledim. Açıkçası anlattıklarına yerden göğe kadar hak vermekle birlikte bu durum bana da adaletsiz gibi geldi.
Kendilerinin pazarda yer parası gıda denetim parası ticari vergi ve daha birçok ücret ödediklerini ifade eden bir esnaf “biz bir gıda ürününü satmak için bir çok yere vergi ve benzeri ücret ödüyoruz. Ama vatandaş bir minibüs veya kamyonetle bir yere çöreklenip vergisiz denetimsiz satış yapıyor % 100 kar sağlıyor. Mesela Tekirdağ Anadolu lisesi önüne gelen bir kuruyemişçi hiç bir ücret ödemeden okullara kuruyemiş satıyor. Kimsenin bir şey deyip hesap sorduğu yok. Bizim ne günahımız var?” Dedi. Bence yerden göğe kadar haklı.
Halkımızın kafasında “dükkanlar pahalı”düşüncesi var.İyi de arkadaş acaba seyyar satıcıdan aldığın mal sağlıklı mı? Kendini zehirliyorsan kimden hesabını soracaksın?
Şu anda yemek firması işleten bir kardeşim ulusal alanda şubeleri olan bir marketten aldığı üründen zehirlenmiş ve dava etmişti. Bunun neticesinde tazminat da alacak. Bu marketin şahsı caydırmak için evine adeta gıda yığdığına bizzat şahit oldum. Eğer bu seyyar satıcılardan alsaydı ve Allah muhafaza ölseydi hesabını kim verecekti.
Bu yazıyı yazarken evimin önünden geçen seyyar satıcı 6 adet palamut balığını 10 liraya satıyordu. Yani 1.65 kuruşa bir balığı satıyorsa ne kadar sağlıklı? ÜSTELİK YASAK OLMASINA RAĞMEN HOPERLÖRLE SATIŞ YAPIYOR VE SESİ BELEDİYENİN ÖNÜNDEN DUYULABİLDİĞİ HALDE ZABITA İŞLEM YAPMIYOR.
Muratlı belediye binasının karşısında bulunan saat meydanı yanında sürekli bir seyyar satıcıya rastlamak mümkün ve kimsenin bir şey yaptığı yok.
Ondan sonra vergisini veren vatandaş isyan ediyor; “biz enayi miyiz?”
Cevabı size bırakıyorum sevgili okuyucular. SİZCE....!
YEREL YÖNETİMLERİN ADALETİ BÖYLE İŞLİYOR.
HANİ NEREDE BÜYÜKŞEHİR ADALETİ?