Tekzip istemenin belirli hukuki çerçevesi vardır.
- Önce haberin yalan veya yanlış olduğunu düşünüyorsanız, yazan kişi ya da bağlı olduğu haber merkezinin yetkilisini arar, üslubunca düzeltme istersiniz. Bu haber merkezi haberin doğruluğunu düşünüyor ve sizin haksız talepte davrandığınızı düşünüyorsa, sizi kaale almaz.
- Bu kez mahkemeye başvurarak mahkeme kararıyla tekzip istersiniz. Haber merkezi haklıysa, elinde kanıtları varsa ya da köşe yazısıysa ve köşe yazarı eleştiri hakkını kullanıyorsa, mahkeme kararına rağmen yine yayımlamaz ve siz de bir şey yapamazsınız. Mahkemeye çıkarsınız, haksızsanız, haber merkezi ve haber sahibi size her türlü dava açma hakkına sahiptir.
-Tekzip’i mahkeme kararıyla yayımlatamazsanız, haber merkezini ve haberi yapan kişiyi dava etme hakkınız doğar. Ama yine haber merkezi ve haberi, köşe yazısını yazan kişi haklı olduğuna inanıyorsa ve elinde belge de varsa, bu kez size karşı dava açar ve bu kez siz suçlu duruma düşersiniz.
Öyle noter kararıyla yazıyı tekzip etmek, “yazıyı kaldırın yoksa hukuki yollara başvurulacaktır” gibi tehdit içeren kelimeler kullanmak, sizi haklı olsanız bile suçlu duruma düşürür.
Ayrıca, “bilinçsizce yazılmış, saygısızca yazılmış, terbiyesizce yazılmış” gibi cümleler de sizi suçlu duruma düşürür.
Üstelik “şurayı düzelt, şurayı değiştir, bu yazıyı internetten kaldır, yok şurasından rahatsızlık duydum değiştir” gibi kelimeler kullanmak da sizin her haber ve köşe yazısını değiştirme, kaldırma hakkını size vermez.
1-Bir haber veya köşe yazısı yazıyorsunuz; “Ben burayı beğenmedim, bu doğru değil kaldır bunu yoksa hukuki yollara başvuracağım” gibi kelimeler yanlıştır. Gazeteciye, “hukuki yollara başvuracağım, yasal işlem başlatacağım” gibi kelimeler kullanmak tehdit unsurudur. Bu kez gazeteci, sizi kırmayıp değiştirmeye razı gelecek olsa bile, bu üslup karşısında sizin üzerinize haklı olduğu davada daha çok gelir.(HAKLIYSA TABİ Kİ) Gereğini yap o zaman kardeşim. Biz de dökeriz belgeyi önünüze, bu kez size karşı dava açarız.
BU İŞLER ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİLDİR. CİDDİ BİR İŞTİR.
2-Noter kanalıyla Tekzip istemek veya “düzeltmezseniz hakkınızda hukuki işlem başlatırız” gibi üsluplar, baskı ve tehdit unsurudur.
KAALE ALINMAZ.
3-Ayrıca bazı yöneticiler de, soru niteliğindeki köşe yazılarına, herhangi bir hukuki işleme veya tekzip’e gerek kalmadan, açıklama türünde cevap verebilirler. (tabi bunu yayımlamak da haber merkezinin iniyasitifine kalmıştır)
ÖRNEK; Bir avukat, önemli bir şahsı “Arap” kelimesi kullanıldığı için, kişilik haklarına hakaret, rencide edici, aşağılayıcı” olarak kabul ediyor ve düzeltilmezse, hukuki işleme başvuracağını söylüyor.
BU AVUKAT ASLINDA KENDİSİ SUÇ İŞLİYOR.
BUNLAR;
A) “Arap” kelimesini kişilik haklarına hakaret, aşağılayıcı, küçük düşürücü olarak gördüğü için, kendisi otomatik olarak tüm Arapları aşağılamış, küçük düşürmüş oluyor. Bu durumda kendisi tüm Araplar tarafından hukuki olarak hesap vermek zorunda kalabilir. Ayrıca, “Arap” kelimesini kullanan her kişinin suçlu olması lazımdır ki, bu da mümkün değildir. Arap bir ırkın ortak ismidir ve söylenmesi, yazılması suç değildir.
B)Bunun düzeltilmemesi halinde, hukuki işleme başvuracağını söylüyor ki, bu da tehdit olup, bu şahıs yargı karşısında hesap vermek zorunda kalır. Kısaca, her ne kadar okumuş veya eğitimsiz olsun, kamu mensubu, şirket sahibi yerel yönetim idarecisi veya şahıs olsun,tekzip yayımlanmasının bu kadar kolay olmadığını, “bunu beğenmedim,çıkar,değiştir,yasal işlem başlatırım” demekle veya noter kararıyla tekzip göndermekle olmayacağını,TEKZİP OLAYININ AYLARCA DEVAM EDECEK BİR SÜREÇ OLDUĞUNU,SONUNDA TEKZİP İSTEYENİN SUÇLU KOLTUĞUNA OTURACAĞINI BİLMESİ GEREKİR.
KISACA HABERCİLİK CİDDİ BİR İŞTİR.HER ÖNÜNE GELENİN BEĞENMEDİĞİ HABERİ DEĞİŞTİRME,YALANLAMA HAKKI VE YETKİSİ TOKTUR.
BELGESİZ KANITSIZ YAPILAN HABER,HABER DEĞİLDİR VE BUNU YAPAN DA GEREĞİNİ YAPMAYA HAZIRDIR.
HERKES BUNU BİLEREK SUÇLASIN VEYA TEKZİP İSTESİN.SONRA KAMUOYU ÖNÜNDE REZİL OLMASINLAR.