Tamamlayamadığın hangi vicdansızlığın için döndün?
Geçmişim olamamıştın, şimdi geleceğimde olmak için mi geldin?
Artık benim için sen bir “fark etmez”sin.
Fırtınada kaybolmuş bir yelkenli için rüzgârın nereden estiği önemli değildir.
Geçti artık o günler…
Mezarıma çiçekle gelmen, beni öldürmüş olman gerçeğini değiştirmiyor.
Sessiz çığlıkları vardır kırılan kalbimizin ve onları yalnızca Allah duyar.
Senin duymadığın ve hiçbir zaman
duyamayacaklarından bahsediyorum. Umarım beni anlıyorsundur. Keşke biraz düşünebilseydin. Düşünmediğin için şimdi
kalbin acıyor biliyor musun?
Beynin düşünemediği her şeyin cezasını kalp çeker. Düşünmek beyni acıtmaz ama düşünmemek
kalbi yorar.
Şu hayatın bize en büyük darbesi beklediklerimizin hiçbir zaman gelmemesi, gelenlerin ise bizi hak etmemesidir.
Bazı insanlar hiç başlamayan hayatlarının bitmesinden korkarlar…
Neyi biriktirebilmişler ki kaybetsinler?
Sen de onlardansın bana göre. Elinde avucunda hiçbir şey kalmamış ama hâlâ yitirmekten korkuyorsun.
Kolların boşluğa alışmış ama benimle doldurmaya çalışıyorsun. Bitmişsin ama hiç başlamamış olduğunu anlayamamışsın.
Söylenmiş sözleri duymamışsın, şimdi söylenmemişleri dinliyorsun.
Göremediğin şey şuydu: Ben sana hayatımı verdim,
sen onu başkasının çöpüne attın.
Bana gelince… İyiyim ben.
Aşkta özgürlüğün tutsaklıkla başladığını ve aynı zamanda da hayatta aşktan daha önemli
şeyler olduğunu öğrendim.
Mesela insan olmak…