Gülüşlerim, kuşlar gibi özgürdü,
Hayattan ilk darbeyi yiyene kadar.
Sonrasında o çıktı karşıma
Bana elini uzattı, kör kuyulardan çıkardı,
Gökyüzündeki yıldızlardan saçlarıma taç yaptı.
Ama hiçbir şey göründüğü gibi değilmiş.
En kuytu köşede, hayattaki en değerli varlığıma hançer sapladı,
Bilseydi ki o hançer aslında benim yüreğime girmişti
Karanlıklardan korkar oldum,
Sabahları güneş doğacak mı diye bekledim.
Gündüzlerim, intikam yeminimle karardı,
Gökyüzündeki ay, öfkemle parladı,
Efkârla tüttürdüğüm sigaramın dumanında,
Kahpeliklerini, zalimliklerini görür oldum...
Bu ömür, nasıl bir yol çizecek bana?
Hangi sokak, hangi cadde, götürecek beni ona?
Kum saatinde akıp giden taneleri sayar oldum,
Onunla hesaplaşmak için
Ve o gün geldi
Okuduğun satırlardan o kadar çok etkileneceksin ki,
Tetiği sen çekeceksin!