Daha da ileri gidip çöpleri konteynıra atma kararı aldım.
Sonra en olmayacak şey oldu. Dışarı çıktım. Yatarken giydiğim tişörtlerin yakası kesiktir. Şortlarım da delik. Seviyorum o hallerini. Öyle çıktım.
Çöpü atarken elim pislendi. “Yürü” dedim. “Sakin ol. Nefes al.”
Bir anlamı olmalıydı. Hepsini alt alta koyduğumda bütün huzursuzluğun bir anlamı olmalıydı. Ya da huzur için anlamı bulmak zorundaydım.
Ya da henüz hiçbiri aklıma gelmemişti. Sadece bir sebebi olmalı diye düşündüm.
Eve döndüğümde gözlerimi yine bir yere dikmiş bakıyordum. Bu kez monitöre... Yazmaya başlamıştım.
(Tanıtım Bülteninden)