Hasan’ın omzuyla sağ baldırında kurşun sıyrıkları vardı, kanaması durmuştu ama yaraların mikrop kapmaması için mutlaka temizlenerek sarılması gerekiyordu. Sırt çantasını yana devirdi, içinden sargı bezi ve oksijenli su şişesini aldı, yaralarını temizleyip baldırındaki sıyrığı iyice sardıktan sonra omzunu da sarmayı denedi ama olmadı.
Bir daha denedi ancak olması gereken sıkılığı bir türlü yapamıyordu. Mustafa o gün öyle yorulmuştu ki, cephe gerisine çekilir çekilmez sırt çantasından çıkardığı battaniyenin altına cenin gibi kıvrılıp hemen uyumuştu. Hasan, kıpırdamadan uyuyan arkadaşını önce uyandırmaya kıyamamıştı ama onun yardımı olmadan omzunu sarması mümkün değildi ve ertesi gün neler yaşayacaklarını hiç bilmiyordu.
(Tanıtım Bülteninden)