30 Ağustos, tarih sayfalarına gömülmek istenen bir milletin yeniden ayağa kalktığı; özgürlüğü ve bağımsızlığı karakter edinmiş bir milletin, boyunduruk altına alınamayacağını dünyaya haykırdığı gündür.
Bu destan; Türk milletinin bağımsızlığa ve özgürlüğe olan inancının kararlı bir yansımasıdır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk milleti, olağanüstü koşullarda, tüm dünyaya örnek olan bir bağımsızlık mücadelesi vererek Kurtuluş Savaşı’nı kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.
91 yıl önce, yan yana omuz omuza kazanılan ve tarihin sayfalarına altın harflerle yazılan bu destanın sevincini, onurunu ve coşkusunu bugün de yüreğimizde hissediyoruz. Cumhuriyetimizin ne zor şartlar altında kurulduğunu bir kez daha anlıyoruz.
Herkes şunu iyi bilmelidir ki; aziz şehitlerimizin kanı pahasına kurulan Cumhuriyetimiz
ilelebet var olacak, birlik ve beraberliğimizi bozmak isteyen her karanlık plan bertaraf edilecek; Atatürk ilke ve devrimlerine olan bağlılığımız kararlılıkla devam edecektir.
Atamız’ın izinde, onun mirasını devralan bizler onun gösterdiği yolda yılmadan ve büyük bir kararlılıkla karanlıkları yırtıp atacak bir iradeye sahibiz. Tarihimizden aldığımız bu güçle O’nun büyük eseri, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, sonsuza kadar yaşatacağız.
26 Ağustos’ta başlayıp, 30 Ağustos’ta Dumlupınar’da Mustafa Kemal Atatürk’ün başkumandanlığında zaferle sonuçlanan bu anlamlı günde, başta Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, şehitlerimizi ve gazilerimizi sevgi, saygı ve minnetle anıyorum.
